Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 24.05.2015 tarihli Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, elde olmayan sebeplerle teslimin gecikmesi sonucu davacı tarafı mağdur etmemek amacıyla sözleşmede revize yapıldığını, taşınmazın tesliminde gecikme yaşanması durumunda uygulanacak hükümler ve gecikme cezası miktarı taraflarca sözleşmede düzenlenmesine rağmen davacı tarafından sözleşmeye aykırı talepler ileri sürülmesinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu, gecikme cezasının sözleşmede belirlenen şekilde 90 günlük opsiyon ardından 6 ay boyunca ödenebileceğini, bundan fazlasına hükmedilmesinin yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini, sözleşmeye göre gecikme cezası gecikmeden dolayı doğmuş ve doğabilecek her türlü zarara karşılık belirlenmiş olduğunu, davacı tarafın tazminat kira alacağı vesair her ne nam altında olursa olsun başkaca bir hak ve alacak talep etmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin taşınmazı takyidatlı...
Çünkü, Borçlar Kanunu’nun 106/1. maddesi gereğince, yüklenicinin temerrüdü halinde, arsa sahibi davacı akdin ifasıyla birlikte gecikme sebebiyle gerçekleşen maddi zararının da tazminini isteyebilir. O halde, mahkemece yapılacak iş; 31.10.2000 tarihinden itibaren, davacıya verilmesi gereken dairelerin tesliminde gecikme süresini belirlemek ve davacının talebi aşılmamak suretiyle isteyebileceği gecikme (kira) tazminatı tutarını; gerekirse yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak veya bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak tespit etmek ve varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde gecikme (kira) tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....
K sayılı ilamı ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin "Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" olduğu, sözleşmede konutun niteliğinin ticari olarak belirtildiği ve tarafların tüketici sıfatını taşımadığı, bu nedenle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik karar vermiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Dava; davacı tüketici ile dava dışı şirket olan ...... Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. arasında düzenlenen kıymetli evrak niteliğindeki bonoya ciro yoluyla hamil olan davalı tarafından icra takibine konulması nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; davacı ve dava dışı ....... Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. Arasında 03/06/2017 tarihli "Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" imzalandığı, sözleşme uyarınca davacı tarafından lehdarı ....... Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. olan 03/06/2017 düzenleme tarihli, 30/04/2018 ödeme tarihli, 110.830,00 TL bedelli bono verildiği, bononun cirolanarak önce .........
Şti. arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi uyarınca yükleniciye isabet eden bir adet bağımsız bölümü Noterde düzenlenen 06.03.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedeli 75.000,00 TL’yi peşin olarak ödediğini, sözleşmede dairenin 31.12.2008 tarihinde teslim edileceğinin ve süresinde teslim gerçekleşmediği takdirde rayiç kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak teslimin süresinde gerçekleşmediğini, taşınmazın halen davalı ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği'nin mülkiyetinde ve diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifi’ne tahsisli olması nedeniyle bu ikisinin de davalı gösterildiklerini ve fakat bu davalılar hakkında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yönünden bir talepleri olmadığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı ... İnşaat Ltd....
Noterliği 23.03.2021 tarihli 011868 yevmiye numaralı ihtarnamesi çekilerek konutun teslim edilmediği ileri sürüldüğünü ve gecikme tazminatı istenildiğini, vekil eden şirket konut teslimine hazır olduğunu, gecikmenin pandemiden kaynaklı olduğunu davacıya şifahen bildirdiğini, 09.04.2021 tarihinde davacı tarafından konut fiilen teslim alındığını, iskan alındığı tarihten sonraki gecikme vekile den şirketten olmadığını, davacıdan kaynaklı olduğunu, -Bu nedenlerle; istinaf başvuru gerekçelerinin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı ile davalı arasında "perakende satış sözleşmesi" imzalanmadan yani abone olunmadan davalı tarafından kaçak elektrik tüketimi mevcut olup alınan bilirkişi raporuna göre de davalının ödeme yapmadığı sabit olup, davacı gecikme faizi talep edebilir....
Arasında düzenlenen bağlı kredi niteliğinde Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin İPTALİNE, 3- Davacının davalı T3 A.Ş' ye gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve davalı T5 A.Ş.'ye kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 4- Davacının ödediği denkleştirici adalet ilkesince hesaplanan 216.772,00 TL 'nin, davalı bankanın sorumluluğunun çekilen kredi miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5- Menfi Tespit davası için harçlar kanunu uyarınca hesaplanan 12.180,63 TL Karar ve İlam Harcının davalı Halk Bankasından alınarak hazineye irat kaydına, 6- İstirdat davası için harçlar kanunu uyarınca hesaplanan 14.807,70 TL Karar ve İlam Harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (Davalı Halk Bankası A.Ş.'...
Dava dışı yüklenici firmaya açılan davada ki tespit ve bilgi belgelere göre taşınmazın konut niteliğinde olduğu, davacının tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, senedin verilmesine konu temel ilişki olan satış vaadi sözleşmesi bakımından alıcının dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu, harici açılan tazminat davası ve tedbir kararı yönünden yapılan mahkeme ve Bam daire değerlendirmeleri de birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın Bakırköy 2.Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...
İcra Müdürlüğü'nün 2008/3678 sayılı icra dosyasında davalı yüklenici ile yaptığı temlik sözleşmesi (satış vaadi) gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yapılıp kesinleşmiştir. Davacı ile davalı yüklenici şirket arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinde, karşılıklı yükümlülükleri içeren sözleşmelerde borcun yerine getirilmemesi veya gecikme halinde, alacaklının hakkını nasıl kullanacağı düzenlenmiştir. Özellikle BK'nın 106/II. maddesinde borcun yerine getirilmesinde direnilmesi halinde alacaklıya, üç seçimlik hak verilmiştir: bunlar 1-Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin yerine getirilmesinden vazgeçilerek olumlu (müsbet) zararını isteme; 3- Sözleşmeden dönme (fesih) ve olumsuz (menfi) zararı isteme olarak açıklanmıştır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava,----. İcra Dairesi'nin ----- Esas sayılı takibine konu bononun (09/10/2020 düzenleme, 26/04/2021 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli) taraflar arasındaki 12/10/2020 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında davalı tarafından ödenen bedelin teminatı olarak verilmiş ve bedelsiz olması nedeniyle davacının ----İcra Dairesi'nin ----- Esas sayılı takip dosyasına 16/06/2023 tarihinde yaptığı 16.825,00 TL'nin geri ödenmesine ilişkin istirdat davası ve-----....