"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan taksitli satışa dayalı mal aldığını, bir kısım taksitlerin ödememesi üzerine, hakkında icra takibine başlanıldığını itirazı üzerine takibin durduğunu, bu seferde eldeki senet ile takip başlattıldığını ileri sürerek senedin aynı borca ilişkin olarak verilen senet olup olmadığının tespiti ile borçlu olmadığından takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, her iki icra takibinin aynı akitten doğduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin taleplerin reddini karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipte, yapılan hacizlerden 09.03.2015 tarihinde haberdar olarak süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, alacak miktarı göz önüne alındığında müvekkilinin maliki olduğu taşınmazların tamamına yakınının haczedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin haciz nedeni ile kamusal işlevlerini yerine getiremediğini, haczedilen taşınmazların İcra ve İflas Kanunu, Belediye Kanunu, 5403 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereği haczedilemeyeceğini ileri sürerek anılan taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının tanzim ettiği sahte bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, takibe konu senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılan takip nedeniyle müvekkilinin maaşından kesintiler yapıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine kötüniyet tazminatına, maaş üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının yaptığı alışverişten ... borcu için senedi imzaladığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki yapı denetim hizmet sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine konu edilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacılar tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2010 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çek'ten dolayı borçlu olmadığının tespiti, 02.02.2011 tarihli ıslah ile istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; konut kapısı ve montojı işini konu alan eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti, aynı sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve şirketin faaliyet adresi olan yerde yapıldığını, borçlu şirket yetkilisi ve davacının babası Sedat Irak'ın haciz sırasında hazır olduğunu, borçlu ile 3.kişi arasında satım ilişkesinin aslında mal kaçırma amacına yönelik devir işlemi niteliğinde olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili, istihkak iddiasını kabul ettiklerini, adresin borçlu ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, borçlu şirket yetkilisinin davacı 3.kişinin babası olduğu, her ikisininde aynı adresin farklı katlarında ticari faaliyetlerini sürdüren aile şirketi olduklarını takip tarihinden sonra 30.06.2011 tarihinde haczi konu mallarnı borçlu tarfından 3.kişey devrinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve şirketin faaliyet adresi olan yerde yapıldığını, borçlu şirket yetkilisi ve davacının babası Sedat Irak'ın haciz sırasında hazır olduğunu, borçlu ile 3.kişi arasında satım ilişkesinin aslında mal kaçırma amacına yönelik devir işlemi niteliğinde olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili, istihkak iddiasını kabul ettiklerini, adresin borçlu ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, borçlu şirket yetkilisinin davacı 3.kişinin babası olduğu, her ikisininde aynı adresin farklı katlarında ticari faaliyetlerini sürdüren aile şirketi olduklarını takip tarihinden sonra 30.06.2011 tarihinde haczi konu mallarnı borçlu tarfından 3.kişey devrinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....