Dava, kambiyo senedi nedeniyle, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan 10/02/2016 düzenleme, 10/03/2016 vade tarihli 10.000,00TL bedelli bonoya dayalı olarak takip başlatıldığı görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip ve dava konusu kambiyo senedi ve kambiyo senedine bağlı takip nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senedi olan bono illetten mücerret olup, soyut borç ikrarı içermektedir. Davacı senetteki imzayı inkar etmediğine göre kural olarak senet borcundan sorumlu tutulmalıdır. Kural olarak davacının kambiyo senedi nedeni ile borçlu olmadığının kesin delille kanıtlaması gerekir. Davalının usulüne uygun delillerle satım konusu emtiayı senet borçlusuna teslim ettiğini kanıtlaması gerekmektedir....
Somut olayda davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde davacı adına kayıtlı olduğu, davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşlarının alacaklı, davalı Garanti Koza ...A.Ş.'...
-TL.ye karşılık) ... plakalı aracı haricen satım ve teslim aldığını, sözleşmede alıcının en geç 3 ay içinde haricen satın alınan otonun devrini almakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığını, ancak aracın 22.12.2003 tarihli Noter Kati Satış Sözleşmesi ile resmi satışının verilebildiğini, otonun trafiğe tescili için müracaat edildiğinde araç üzerinde harici satım tarihinden kısa bir süre sonra hacizler olduğunun görüldüğünü, araç ruhsatında ve ön satım sözleşmesinde hacizlerin görünmediğini, bu suretle davalıların davacıya ayıplı mal satımının söz konusu olduğunu belirterek davalılara ödenen 9.000.000.000.-TL.nin 15.01.2003 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile tahsilline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davacının istemi üzerine kati satışın ertelendiğini, aracın halen davacı elinde bulunduğunu, hacizlerden haberi olduğunu, aracın kati satışının zorlama ile davacıya verildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
A.Ş. arasında İmzalanan konut satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı tapu iptali ve tüm takyidatlardan arındırılmış şekilde, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, cezai şartın tahsili, ayıplı ifa nedeniyle satış bedelinin tenzili ve indirim tutarının tahsili, olmadığı taktirde ödenen satış bedelin tahsili ve müspet zararların tazmini istemine ilişkin olduğu bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın mutlak veya nispî nitelikte ticari uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görev alanına girmediği uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla davalı Akbank T. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvuru sebeplerinin reddi gerekir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2020/81 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespti, İpoteklerin Ve Hacizlerin Fekki KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Garanti Koza A.Ş. ile konut satım sözleşmesi akdettiğini, dava konusu olan davalı Garanti Koza T10 A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili tarafından satın alınan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, E(Heybeli), 291 nolu bağımsız bölümde yer alan dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan davalı finans kuruluşları Akbank A....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ----- bedelli, senedin altında yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının senet borçlarından sorumlu olup olmadığı ve senetten dolayı davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 72/1. Maddesindeki " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Konya Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 1.4.2011 gün, 2011/4722-5113 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 22.4.2011 gün, 2011/4946-5459 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 16.5.2011 gün, 2011/76951- 6717 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tacir olmayan davacının, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkin olup, hüküm tüketici mahkemesi tarafından verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı; borçlu olmadığı halde icra dosyasındaki borçlu ile aralarındaki isim benzerliğinden dolayı, mesken ve arsa niteliğindeki taşınmazlarına haciz konulduğunu, ancak bu durumdan hacizler kaldırıldıktan sonra haberdar olduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar; davacının kişilik haklarını ihlal eden bir durum bulunmadığını belirterek, usul ve yasaya aykırı olan davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, isim benzerliğinden dolayı sehven konulan hacizlerden, davacının hacizler kaldırıldıktan sonra haberdar olduğu, bu nedenle davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleşmediği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki kapı alım satımına ilişkin olarak düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine dayalı alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasında, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik müteferrik kararın temyizi istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2019/704 ESAS- 2020/1004 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşme Tarihi İtibariyle Mülkiyetin Davacıya Ait Olduğunun Tespiti İle İpotek ve Hacizlerin Kaldırılması, Olmadığı Taktirde Rayiç Değerin Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/03/2014 tarihinde davalı Emay İnşaat T4 İstanbul ili, Kadıköy İlçesi 1000 ada, 1 parselde kain A Blok 18.kat 384 (Tapuda A Blok 17.Kat 379 nolu bağımsız bölüm) nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ve kendisine teslim edilen bu gayrimenkulü kullanmaya başladığını, taraflarca satım bedelinin KDV Hariç 430.000 TL olarak belirlendiği, müvekkilinin satım bedelinin tamamını ödediğini, davalı bankaların taşınmaz üzerinde kötüniyetli ve hukuka aykırı ipotek ve haciz tesis ettiğini, müvekkilinin...