WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan satın aldığını, kalan konut kredi bedelini de 02.07.2009 tarihinde bankaya ödediğini, ancak bankanın ipoteği kaldırmadığını, konut kredisine dayanak ipotek sözleşmesinin 1.maddesinin haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...'ın bankaya olan kredi borcu için taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefaletten kaynaklı borçlarının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    in borçlarının icra dosyalarına ödenerek hacizlerin kaldırılması üzerine alacağa konu hasılat paylaşımı ve inşaat sözleşmesine konu edimlerin yerine getirilebildiği, bu yönüyle davalı şirketler tarafından dava dışı ...'in hacizlerinin kaldırılması için ödenen bedellerinin mahsubundan sonra alacağın belirlenmesine yönelik takas mahsup taleplerinin haklı olduğu, aksi halde hacizlerden dolayı dava dışı ...'in borçlarının ödenmemesi durumunda dava konusu alacağın doğmasına sebep olan hasılat paylaşımı ve inşaat sözleşmesinden doğan edimler yerine getirilemeyeceğinden dolayı sözleşmesinin ifasının imkansız hale geleceği bu durumda sözleşmeye konu taşınmazlar satılamayacağından dolayı hasılat elde edilememesi nedeniyle hasılat paylaşımından kaynaklı alacak doğmayacağından ve bu kapsamda pay dağıtımı gerçekleşemeyeceğinden davacı bankanın hasılattan pay talep edemeyeceği açık olup, davalıların dava dışı ...'...

      ari olarak müvekkili adına tesciline, eğer ipotekler ve hacizlerden ari olarak tescili mümkün olmaz ise, mal ayıplı kalacağından, sözleşmenin feshi ile dava tarihi itibariyle gayrimenkul değerinin tespiti ve bu değerin işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, mahkeme masraflarının ve vekaleti ücretin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmektedir....

        Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi açısından davalılar Akbank T.A.Ş ve T6 A.Ş tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Kapadık Köyü, 383 Ada, 5 Parsel, G Blok, 53 no.lu bağımsız bölümde yer alan taşınmazın Garanti-Koza adına kayıtlı olan tapunun iptali ile müvekkil adına tescili ve teslimine, dava konusu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Kapadık Köyü, 383 Ada, 5 Parsel, G Blok, 53 no.lu bağımsız bölümde yer alan taşınmazın tapu kaydı üzerine T6 tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu...

        Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümlerin konut niteliği ile davalı satıcı Garanti Koza ...A.Ş. adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacı alıcı ile davalı satıcı Garanti Koza...A.Ş.arasında dava konusu taşınmazlara ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava konusu taşınmazların tapu kaydında davalı T5ile T3'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.'nin borçlu olduğu ipotek şerhleri ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu terditli davadaki ilk isteminin taşınmazın aynına yönelik konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipotek ve hacizlerin terkini, olmadığı taktirde taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada 09.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir....

          Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının uhdesinde bulunan müvekkilimin keşide ettiği senedin iptali ve iadesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 15/04/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mevcut davanın konusunun, davacı tarafından ticari amaçlı olarak keşide etmiş olduğu kambiyo senedi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti olduğu göz önünde bulundurularak, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Davacı tarafın söz konusu senedin nama yazılı olmasından ve dava dışı GK EAD ile aralarındaki bir takım ilişkilerden bahisle, dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın bu iddialarının ve taleplerinin hiçbir yasal dayanağı olmadığını, dava konusu senedin lehdarı GK EAD değil, T5-Koza İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’dir ve senet, T5-Koza İnş....

          Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosyanın ödeme emrine süresinde itiraz edemediğini, ayrıca takip dayanağı cari hesabın kendisine tebliğ edilmediğini, davalıya bir süre ticari ilişkisinin olduğunu, fakat hiç bir borcunun olmadığını, takibin kesinleştiğini takip konusu alacağın haciz yolu ile maaşından kesildiğini, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile davacı tarafın hiç bir borcunun olmadığının anlaşılacağını, icra takibinin tedbiren durdurulması ile borçlu olmadığının tespiti ve icra dosyası ile kendisinden tahsil edilen miktarın davalıdan istirdadına, davalının takibi haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olması nedeni ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görülmüştür....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: taşınmaz satış sözleşmesine dayalı ipoteklerin fekki, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi ve senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine iliştindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

            Anılan daireler üzerinde otuz adet haciz şerhi bulunmakla birlikte bu hacizlerden 9 adetinin 2004 yılında, 6 adetinin 2005 yılında, 1 adetinin 2006 yılında, 3 adetinin 2007 yılında, 5 adetinin 2008 yılında, 5 adetinin 2009 yılında, 1 adetinin de davacı alacaklı tarafından 2010 yılında konulduğu ve beş taşınmazdaki hacizlerin de aynı takip dosyalarına ait olduğu, 6.5.2011 tarihli tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu taşınmazlar dışında değer tesbiti yapılan 3 taşınmazın dava tarihi olan 18.12.2004 tarihindeki değerleri toplamı ise 108.341,00 TL olarak belirlenmiştir. Anılan rapordaki değerlendirme 8.12.2004 tarihi baz alınarak yapıldığından bu taşınmazların satışı halinde yapılacak kıymet takdirlerinde doğal olarak artış olacağı bilinen bir gerçektir....

              UYAP Entegrasyonu