"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 90 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü torunu olan davalı ...’a, 3 nolu bağımsız bölümü ise gelini olan davalı ...’ye ölünceye kadar bakma akti ile devrettiğini, bakım aktinin tapuya şerh verildiğini, 2 nolu bağımsız bölümün ... tarafından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, taşınmazlar üzerine oluru alınmadan ipotekler konulup icra takipleri yapıldığını, ... ve ...’ın bakım borçlarını yerine getirmeyip kızlarının yanına terk ettiklerini, kızlarının da artık bakmak istemediklerini, bakım borcunu yerine getirmeyen davalıların aldıklarını geri verme zorunluluğu bulunduğunu belirterek tapu kayıtlarının iptali ile haciz ve ipoteklerden ari olarak adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davalı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2018/495 ESAS, 2021/116 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden KARAR : VEKİLİ : Av. ÖZEN DAĞDEVİREN - [16109- 01858- 43015] UETS DAVALI : T3 - 00010 VEKİLİ : Av....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinden bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-02.05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, davadışı arsa sahipleri ... ve ... ile yüklenici ... Ltd. Şti. arasında düzenlenmiş, bilahare düzenlenen 15.01.2009 tarihli devir sözleşmesi ve protokol ile yüklenici ... Ltd. Şti. inşaatı davacı 2. yüklenici ...'ya devretmiş, arsa sahiplerince de bu devre muvafakat edilmiştir. Ne var ki, arsa sahipleri ... ve ....'in sözleşmeden kaynaklanan haklarını temlik ettiklerine dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Oysa dava konusu bağımsız bölümlerin devri arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklanan hak ve menfaatlerini doğrudan ilgilendirmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Ancak somut olayda davacı ile davalı Karmen Yapı arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümün davalı Karmen Şirketi adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine takyidatların bulunduğu anlaşılmaktadır. Takyidat alacaklısı ile takyidat borçlularının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava ve birleşen dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davada davacının talebi taşınmazın aynına yöneliktir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve her türlü takyidattan ari tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....
T3 A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak tapu iptal ve tescil ve ipoteklerin fekki talebiyle açılmış olduğunu, davacı taraf ile müvekkili Şirketi arasında akdedilen 29.09.2013 tarihli Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi (bundan sonra "Sözleşme" olarak anılacaktır) doğrultusunda müvekkil Şirketin taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkili Şirket tarafından dava konusu taşınmazın Resmi Kurumlarca yürütülmekte olan işlemlerin tamamlanmasına müteakip davacı taraf adına devir ve tescil işlemleri gerçekleştirileceğinin aşikar olduğunu, davacı yanın iş bu dava ile talep etmiş olduğu hususlara ilişkin korunacak hukuki menfaati haiz olmadığından iş bu davanın esastan reddinin gerektiğini, sözleşme hükmünde taraflarca mutabık kalınmış olup; davacı tarafın Müvekkili...
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....