Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. Somut olayda güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi güvenlik müdürüne küfürlü hakarette bulunması ve onur zedeleyici davranışta bulunarak huzursuzluk yaratması, iş disiplinini ihlal etmesi nedenleriyle haklı sebeple feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre 23.09.2014 tarihli tutanakta davacının " A... koyduğumun çocuğu......
Davacı, 06/05/2009 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin 4. maddesine göre, bayinin, taraflar arasında akdedilen Total marka damacana suların pazarlanması ve satışına ilişkin bayilik sözleşmesine muhalefet ederek Akdur isimli firmadan damacana su aldığının Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesince tespit edildiğini belirterek, sözleşmenin bu (haklı) nedenle feshedildiğini, sözleşmenin 4. maddesine göre cezai şartın ödenmesini ihtar etmiştir. Dava dilekçesinde de ihtarda açıklanan maddi olgulara ve hukukî gerekçelere de atıf yapılarak mer'i mevzuat hükümleri ile bayilik sözleşmesinin 4. maddesine göre cezai şart isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında akdedilen 17/11/2008 tarihli bayilik sözleşmesinin 4. maddesinin F fıkrasında, bayinin sözleşme süresi içerisinde başka hiçbir bayi ve tevzii şirketi ile mukavele yapmayacağı kararlaştırılmıştır....
Dosya kapsamına göre, iş sözleşmesinin işverence değil davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının ödenmemiş bir kısım ücret alacağının bulunduğu sabit olmakla birlikte, davacı iş sözleşmesinin kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğini iddia etmemiştir. Hal böyle olunca, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. Dosya içeriğine göre davalıya ait işyerinde yardımcı personel olarak çalışan davacının 09.08.2010 tarihinden itibaren mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediği gerekçesi ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı 09.08.2010 tarihinde izin aldığını ve 12.08.2010 tarihinde işyerine gittiğinde iş sözleşmesinin feshedildiğinin söylendiğini belirtmiştir. Buna göre davacının 09.08.2010-12.08.2010 tarihleri arasında işe gitmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu aşamada izin aldığını davacının kanıtlaması gerekir. Davacı bu konuda yazılı bir belge sunmadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları duyuma ilişkin açıklamalarda bulunmuşlardır....
Dosya içerisinde bulunan 9.09.2002 ve 12.06.2006 tarihli bilirkişi raporlarının incelenmesinde, kredi sözleşmesinin borçlusu muris İsmail'in ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş.ye satım sözleşmesinden caydığını yazılı olarak beyan etmesi karşısında, 25.09.1998 tarihinde satım sözleşmesini iptal ettiği, 3.12.1998 tarihinde davacı bankaya hitaben yazdığı yazı ile kredinin iptali için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği, davacı bankanın da 8.12.1998 tarihli yazısında muris İsmail’in ödenmemiş kredi borcunun ... İnşaat A.Ş tarafından bankalarına ödeneceğinin bildirildiğini, bunun üzerine ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş tarafından murisin eşine 27.09.1998 tarihinde 25.000 Usd ödeme yapıldığı hususlarının satım sözleşmesinin 10.maddesi uyarınca davalıların murisinin davacı bankaya kredi borcunun kapatıldığını gösterdiğini, 26.09.1998 tarihli ibranamede ise muris İsmail in adına davalılardan ...'in ... Gayrimenkul değerlendirme A.Ş den ve ......
Somut olayda, davacı işçi sendika üyesi olması üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının çalışma arkadaşlarını işverene dava açmak konusunda işvereni kışkırttığı, bu sebeple iş sözleşmesinin yazılı fesih bildiriminde olduğu gibi haklı sebeple feshedildiği savunmuş, mahkemece davalı tanık beyanlarına göre davacının iş sözleşmesinin işini eksik yaptığı, amirleriyle sık sık tartıştığı ve olmayan mahkeme kararları ile dava tutarlarını yayarak işverene karşı işçileri kışkırttığı ve işveren açısından olumsuz bir durum meydana getirdiği gerekçesiyle 4857 İş Kanunu'nun 25/II hükmü uyarınca feshedildiğinin kabul edildiği görülmektedir. Dosya kapsamında dinlenen tanıklar işverenin sendika üyesi olduğunu tespit ettiği işçileri işten çıkardığını beyan etmişlerdir....
Somut olayda, davacı işçi sendika üyesi olması üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının çalışma arkadaşlarını işverene dava açmak konusunda işvereni kışkırttığı, bu sebeple iş sözleşmesinin yazılı fesih bildiriminde olduğu gibi haklı sebeple feshedildiği savunmuş, mahkemece davalı tanık beyanlarına göre davacının iş sözleşmesinin işini eksik yaptığı, amirleriyle sık sık tartıştığı ve olmayan mahkeme kararları ile dava tutarlarını yayarak işverene karşı işçileri kışkırttığı ve işveren açısından olumsuz bir durum meydana getirdiği gerekçesiyle 4857 İş Kanunu'nun 25/II hükmü uyarınca feshedildiğinin kabul edildiği görülmektedir. Dosya kapsamında dinlenen tanıklar işverenin sendika üyesi olduğunu tespit ettiği işçileri işten çıkardığını beyan etmişlerdir....
Somut olayda, davacı işçi sendika üyesi olması üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının çalışma arkadaşlarını işverene dava açmak konusunda işvereni kışkırttığı, bu sebeple iş sözleşmesinin yazılı fesih bildiriminde olduğu gibi haklı sebeple feshedildiği savunmuş, mahkemece davalı tanık beyanlarına göre davacının iş sözleşmesinin işini eksik yaptığı, amirleriyle sık sık tartıştığı ve olmayan mahkeme kararları ile dava tutarlarını yayarak işverene karşı işçileri kışkırttığı ve işveren açısından olumsuz bir durum meydana getirdiği gerekçesiyle 4857 İş Kanunu'nun 25/II hükmü uyarınca feshedildiğinin kabul edildiği görülmektedir. Dosya kapsamında dinlenen tanıklar işverenin sendika üyesi olduğunu tespit ettiği işçileri işten çıkardığını beyan etmişlerdir....
Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre, davacının fazla mesai alacağı bulunduğu ... olduğundan ... sözleşmesinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi sebebiyle davacı işçi tarafından 4857 sayılı ... Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davacı kıdem tazminatı ... kazanır ise de ihbar tazminatı ... doğmayacaktır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğinin belirterek kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının hatalı üretime sebep olması sonrası oluşan zarara istinaden haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece işverence haklı feshin kanunda öngörülen süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....