DELİLLER : Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Tapu senedi, Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2014 NUMARASI : 2013/421-2014/173 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Banka ile kredi borçlusu davalı Mustafa arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca bu kişiye ait 29 no'lu bağımsız bölümün banka lehine ipotek edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığını ve taşınmazın alacağa mahsuben bankaya ihale edildiğini, ancak bu arada taşınmazın ipotekten ari olarak bir başka icra dosyasında davalı Emine'ye satıldığı ve onun adına tescil edildiğinin öğrenildiğini, bankanın ipotek hakkı yok sayılarak Emine adına yapılan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile eski malik Mustafa adına tescilini ve banka lehine ipoteğin yeniden tesisini istemiştir. Davalı Emine, davanın reddini savunmuş, Mustafa yanıt vermemiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir.Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının mahkemece cebri icrayı kapsayıp kapsamadığı açık değil ise de itiraz değerlendirme ara kararında ipoteğin paraya çevrilmesini engellemek istediği açıktır....
İcra Müdürlüğünün 2018/6502 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalılar arasındaki ipotek sözleşmesinin müvekkilinin satım sözleşmesinden doğan mülkiyet hakkını ihlâl etmek amacıyla yapıldığının tespitine; dava konusu taşınmazın güncel değerinin tespitine; işbu güncel alacağın davalıya ait taşınmazlardan elde edilip edilemeyeceğinin tespitine; elde edilmesi halinde üçüncü kişilere ait taşınmazlardaki ipoteğin terkini hakkının varlığının tespitine; elde edilememesi halinde üçüncü kişilerin iktisap tarihi de göz önüne alınarak bu tarihler itibariyle her bir taşınmaza isabet eden (varsa) değerinin tespitine; işbu tespit akabinde üçüncü kişiye bir değer kalmadığının tespiti halinde ipoteğin terkinine; fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının delil olarak sunduğu İzmir 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/314 Esas KARAR NO:2024/608 DAVA: İpoteğin Fekki (Banka Lehine Konan İpoteğin) DAVA TARİHİ: 23/04/2023 KARAR TARİHİ: 27/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpoteğin Fekki (Banka Lehine Konan İpoteğin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA:Davacı vekili, dava dışı------davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine teminat olarak davacı ----bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğini, davacıların karı koca iken --- boşandıklarını, boşanma protokolü gereğince ipoteğe konu dairenin davacı bayana devri yapıldığını, tapuda ipotekli olarak devredildiğini; devirden önce davacı kadın müvekkili banka müdürüyle görüştüğünü, banka müdürünün ''kredi borcu ödenmiş, talep edin kaldıralım'' dediğini, 11/05/2022 tarihinde ipoteğin kaldırılması için bankadan talepte bulunulduğunu, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını bunun üzerine 29/06/2022 tarihinde Noter ihtarı gönderilerek ipoteğin kaldırılmasının istendiği, bankanın ----- tarihli cevabı ihtarında...
Ancak somut olayda davacı ile Ak Koza Adi Ortaklığı arasında konut satış sözleşmesi akdedildiği, dava konusu 8 bağımsız bölüm nolu konut niteliğindeki taşınmazın davalı Garanti Koza ...A.Ş.adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Burgan Bank A.Ş.'nin alacaklı diğer davalı Garanti Koza A.Ş.nin borçlu olduğu, ipotek şerhi ile ayrıca birleşen dosya davalılarının alacaklı olduğu haciz şerhlerinin bulunduğu sabittir. İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve haciz alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ipotek ve hacizlerin kaldırılması, eksik ifa nedeniyle tazminat, geç teslimden dolayı kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden, hacizlerden ve takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerindeki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin, hacizlerin ve takyidatların terkini istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, T7 Anonim Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden, hacizlerden ve takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin ve takyidatların terkini istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Bu alacağın muvazaalı olduğuna dair herhangi bir iddia bulunmamakta, davacı davasını ipoteğin asıl alacağa bağlı olarak sona erdiği iddiasına dayandırmaktadır. İlk derece mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda ipotekten kaynaklanan borcun ödenerek ipoteğin sona ermiş olduğuna dair bir bilgi veya belge bulunmadığı anlaşıldığına göre yapılan temlik işlemi geçerlidir. Bu nedenle ipotek alacaklısı davalı alacağına sıra cetvelinin 1. sırasında pay ayrılması doğru olup Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, ancak sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6....