Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Tüm dosya ve kapsamına göre; Dava; Konut Finansman Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Karasu Tapu Müdürlüğü'nün verdiği cevabi yazıya göre .... İli, .... İlçesi, .... Mah. .... ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kain C blok zemin kat 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın malikinin davacı olduğu, davacının bu taşınmazı dava dışı .... ....’ten 10/09/2019 tarihinde satın aldığı, taşınmazın tapu kaydında davalı bankanın alacaklı olduğu 11/08/2015 tesis tarihli 150.000,00-TL bedelli ipotek şerhi olduğu anlaşılmıştır. Davalı Bankanın sunduğu kredi sözleşmesine bakıldığında; dava dışı .... .... ile davalı banka arasında konut finansman sözleşmesinin imzalandığı, imzalanan bu sözleşmenin ticari kredi vasfında olmadığı, davacının kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı anlaşılmış ve mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı sonucuna varılmıştır....
Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı çok büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Dava konusu somut olayda davacı, davalı Emay A.Ş. ile konut satım sözleşmeleri imzaladığını konut satın aldığını ve bedelini ödediğini ileri sürerek davaya konu taşınmazdaki ipoteklerin ve hacizlerin fekkini istemiş mahkemece davalılar arasındaki kredi ilişkisinin ticari nitelikte olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak davacının amacı sözleşme ile satın aldığı maldaki ayıbın giderilmesidir....
Davacı ile davalı yüklenici Garanti Koza arasında imzalanan dükkan satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin asıl uyuşmazlık dikkate alındığında taraflar arasında ticari nitelikte ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren uyuşmazlık bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla dükkan satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkin çekişmenin asliye hukuk mahkemesinde görülmesi kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu nedenle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yerel mahkemenin görevsizlik kararının ve gerekçesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, davalı Akbank vekilinin asliye ticaret mahkemesinin uyuşmazlıkta görevli olduğuna ilişkin istinaf başvuru sebep ve gerekçesi yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/103 Esas KARAR NO : 2021/687 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 22/09/2020 KARAR TARİHİ : 13/07/2021 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 14/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin 15.03.2011 tarihinde davalı.......... İnş. San.Tic.A.Ş. ile akdettiği sözleşme ile İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ...... Köyü, ....... Ada, ....... Parsel, P1 Blok, ....... no.lu bağımsız bölümde yer alan dükkanı satın altığını, satış bedelinin tamamaını ödediğini, davalı ............
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak; verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/288 esas sayılı dosyasında verilen karar ile borçlulara miras bırakanın sağken malik olduğu tüm taşınmazların hazineye aidiyetine karar verildiği, bu kararın kurucu nitelikte olduğunu, hazine adına tescil edilmemesinin aidiyeti değiştirmeyeceğini, takipte takip borçluları mirasçılar mahkeme kararı gereği taşınmaz malikinin de hazine adına T1 olarak gösterdiğini, hazinenin sorumluluğunun sadece taşınmazla ilgili olduğunu, borçla ilgili hazineden bir taleplerinin bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, ipoteğin konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağı için tesis edildiğini, davacının ilamlı takibe ilişkin itirazının Tüketici Kanununa eklenen 10/b maddesinden kaynaklandığını, bu maddenin ipotek tesisinden sonra kanuna eklendiğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
nin devam eden borçları olduğu ve bu borçların ödenmemesi nedeniyle ipoteğin fek edilemeyeceğinin bildirildiğini, iyi niyetli üçüncü şahıs olarak tüketici sıfatıyla bu taşınmazı satın aldığını, borç yükümlülüğünün sadece konut kredisi borcu ile sınırlı olduğunu, konut kredi borcunun sona ermesi ile davalı bankanın başka hiçbir ihtara gerek kalmadan taşınmaz üzerindeki ipoteği fek etmek zorunda olduğunu ileri sürerek, konut kredisi borcunun kapatılması nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili, davacının taşınmazı satın aldığı ...'ün bankaya kredi borcunun olduğunu, davacının ipotek devam ederken ipotekten haberdar olarak taşınmazı satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 02.11.2018 tarihli ve 2016/1587 E., 2018/932 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....