Davacı vekili her ne kadar taleplerinin taşınmazın aynından kaynaklandığını bu nedenle zorunlu arabuluculuk müessesesine tabi olmadığını ileri sürmüş ise de, dava dilekçesi incelendiğinde taleplerinin taşınmazdaki ayıplı işler ve eksik işler nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla talebinin taşınmazın aynına ilişkin olmadığı görülmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür....
ancak tutanağın imza altına alınması aşamasında tespit edebildiği eksik iş ve/veya ayıplı ifadan kaynaklanan taleplerini sınırlı olmamak kaydı ile sıralayarak bunların giderilmesi koşulu ile daireyi teslim almış sayılacağına dair ihtirazı kayıt düştüğünü, bu kaydının ayıplı ifa ve eksik işlere yönelik ihbar olarak kabul edilmesinin gerektiğini, bu ihbarın devamında da sözlü ve yazılı olarak birçok kez eksik iş ve ayıplı ifaların giderilmesine yönelik ihtarlar yapıldığını, en son 06/01/2014 tarihinde ... 16.Noterliği aracılığı ile 532 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya gönderildiğini, dava konusu taşınmazda dilekçede ayrıntılı olarak belirtilen hususların tespit edilerek değer kaybına neden olan bu eksik ve ayıpların davalı tarafından giderilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda BK'nun 113.maddesi kapsamında nama ifaya izin verilmesini, bunun da mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi...
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; mahallinde keşif yapılarak öncelikle konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme ve araştırma yapmak suretiyle talebe konu mahallerdeki ayıplı ve eksik işlerden hangilerinin ayıplı ve eksik işler olduğu, hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp ve eksik işler olduğu ayrı ayrı tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir iken Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, satın alınan dairedeki ayıp ve eksikler nedeniyle oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir....
Toplu Konut Projesinden “... numaralı daireyi davalı TOKİ'den satın aldığı daireyi 2007 yılı ekim ayında teslim aldığı, dairenin eksik ve ayıplı olarak teslim edildiği,teslimden sonrada daire,site ve ortak alanda eksik ve ayıplı imalatlar olduğunun anlaşıldığını bildirerek eksik ve ayıplı işlerin taşınmazda sebep olduğu değer kaybı karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5000 TL nin, 17.6.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de toplam 10.000 TL nin avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece ,davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.7.2006 tarihinde satın alıp 2007 yılı ekim ayında teslim aldığı daire, blok ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler nedeniyle semen tenzili için eldeki davayı 20.3.2009 tarihinde açmıştır. Davalı, taşınmazda eksik ve ayıplı işler bulunmadığını,olsa bile süresinde ihbar edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Z.. ile davalı ...ve Tic. Ltd. Şti.'yi Temsilen ... arasındaki davadan dolayı ... 18. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.02.2015 gün ve 2011/270-2015/69 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesi'nin 12.04.2018 gün ve 2015/4637-2018/2752 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybı, eksik ayıplı işler bedeli ve tespit giderlerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece tespit giderleri yargılama giderlerine dahil edilmiş, eksik ve ayıplı işler bedeli hesaplanmış, 7 nolu bağımsız bölümün teslim edilmediği gerekçesiyle bu bağımsız bölüm yönünden kira hesaplanmıştır....
Tüm harcamaları hiçbir ad altında ve hiçbir koşulda ödeme ve harcamada bulunmayacağı ve mevzuatın amir düzenlemeleri ile alıcının sözleşme gereklerini yerine getirmesi halinde devrini vermesi dışında hiçbir yükümlülüğünün olmadığı, alıcının işbu satış vaadi sözleşmei nedeniyle doğacak tüm tazminat ve talep haklarının muhatabı olarak yükleniciyi kabul edeceği ve her türlü ayıp, kusur ve eksik imalatlar ile gecikmeden doğabilecek muhtemel zararlardan yüklenicinin sorumlu olduğunu peşinen kabul etmeleri esasına dayanmaktadır..." açıklamasına yer verilmiştir. Davacı, 06/05/2017 tarihli teslim-tesellüm belgesine göre ihtirazı kayıt koymaksızın daireyi teslim almış olmakla birlikte daha önce 05/05/2017 keşide ettiği ihtarnamesinde eksik ve kusurlu işler neticesinde uğranılan zarar ve ziyanın tahsili noktasında hakkını saklı tuttuğunu ayrıca bildirmiştir....
İli ... 3 Sitesi F Blok PH5 nolu taşınmazı 47.715,00 İngiliz Sterlini ödeyerek haricen imzalanan sözleşme ile en geç 30.6.2011 tarihinde devir ve teslim edilmek üzere satın aldıklarını ancak taşınmazın tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, satış sözleşmesi, reklam ve kataloglarda yapılması taahhüt edilen bir kısım işlerin yapılmadığını veya ayıplı yapıldığını, iskan ruhsatını alamadıklarını, taşınmazdan beklenilen faydayı sağlayamadıklarını ileri sürerek öncelikle satış bedeli olarak ödenen 47.715,00 İngiliz Sterlini’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, olmadığı takdirde taşınmazın iskanlı tapusunun kendi adlarına tesciline, eksik ve ayıplı işler nedeniyle bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/55 Esas KARAR NO : 2022/890 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/03/2019 KARAR TARİHİ : 01/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı------- ----------, ---------- çıkan tamiratlar, ----- ---- gibi ilave işleri yaptığı, yapılacak bu işler için taraflar -------- kaldığı, davacının ---- edimini eksiksiz yerine getirmiş, ancak; davalı --------- ödeme yapmış,---- ödendiği, davalı şirket, ödeme taleplerini yerine getirmediği -----ihtarnameyi -----ödemeden kaçınmak için bir kısım ayıp ve eksik ------------ Bu nedenle hem yapılan işlerin neler olduğu ve bedellerinin tespiti ile iddia edildiği gibi eksik ve ayıplı iş olup olmadığının belirlenmesi bakımından--- müracaat edilmiş ve ---------sayılı dosyayla mahallinde keşif icra edilmiş ve rapor alındığı...
Davacı, yapılan işlerin bedelinin tam olarak ödediğini ancak davalının bir kısım işleri eksik bıraktığını, bir kısım işleri de ayıplı yaptığını iddia ederek, eksik ve ayıplı işler nedeniyle fazla ödediğini ileri sürdüğü bedelin tahsilini istemiştir. Davacı iş sahibi, iş bedelinin tümünü ödediğini ancak işlerin eksik ve ayıplı yapıldığını bildirmiş olmakla esasen fazladan ödediği iş bedelinin geri verilmesini talep etmektedir. Eksik ve ayıplı işler nedeniyle yapılan fazla ödeme tutarı olup olmadığının tespit edilebilmesi içinse öncelikle taraflar arasında kararlaştırılan iş bedelinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece tarafların bu konuda isticvap edilerek, üzerinde anlaşmaya vardıkları bir iş bedeli tutarının olup olmadığı araştırılmalı, böyle bir bedel varsa bu bedelin iş sahibince tümüyle ödenip ödenmediği denetlenmeli, iş bedelinin tümüyle ödendiğinin saptanması durumunda hesaplanan eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline hükmolunmalıdır....
bağımsız bölümü 259.000,00TL bedel ile davalılardan satın aldığı, davacının davalıların ortaklık halinde yapmış olduğu projeden gazete, dergi, basın ve internet ilamları vasıtasıyla haberdar olduğu, verilen reklam ve ilanlardan etkilenen proje ortaklarından ve satıcılarından birisinin de davalı Emlak Konut, yani devlet kuruluşu olmasına güvendiği, davacının dava konusu gayrimenkulü maket üzerinden satın aldığı, davalı Hakkı Ekşi'nin projenin yüklenicisi ve satıcısı diğer davalı Emlak Konut'un ise arsa maliki ve satıcısı ve tapu devrini yapan kişi olduğu, bu nedenlerle 4077 Sayılı Yasa hükümlerine göre eksik ifa ve ayıplara karşı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının Kadıköy 23.Noterliği'nin 30/01/2012 tarih ve 1975 yev.numaralı ihtarnamesi ile eksik ifa ve ayıplı imalatları davalılara ihbar ettiği, davalı Emlak Konut tarafından gönderilen 10/02/2012 tarihli cevabi yazıda alıcıların sözleşmeden doğacak her türlü tazminat ve talep haklarını yükleniciden talep...