WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, davacının imzalamış olduğu sözleşmenin 11. maddesinde belirtilen Cayma Hakkının 10 gün süre ile verildiği ve davacının bu süreyi kaçırdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, bu tür satışların, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu, cayma ... ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil ... kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı, bu süre içinde sözleşmenin askıda olduğu kabul edilmelidir. Davacının devre tatil hakkını kullanmaya başlamak sureti ile teslim aldığı kanıtlanamadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının ihtarla cayma hakkını 2011/13670-19677 kullanması mümkündür....

    Noterliği aracılığı ile 02/06/2015 tarih 19014 yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek cayma hakkını kullandığını davalı şirkete bildirdiğini, ihtarnamenin karşı tarafın 09/06/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu yeri hiç kullanmadığını, satışa konu yerin görüldüğü ve muayene edildiği tarihten itibaren cayma hakkının başladığını, sözleşmenin noter huzurunda yapılmadığı için geçersiz olduğunu belirterek sözleşmenin iptaline, toplam ödenen 10.125,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı, davacının sözleşmeyi kendi rızası ile imzaladığını, sözleşmenin devre tatil değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesini olduğunu, bu sebeple davacının cayma hakkının bulunmadığını, şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin ifasının imkansızlaşması nedeni ile davalı şirkete ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince; devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, asıl ve birleşen davada uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir. Mahkemece; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin zorunlu şekli şartına uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşme uyarınca elde ettikleri edinimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmesi gerektiği kanaatiyle; Davanın Kısmen Kabulüne, 67.463,18 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/415 ESAS - 2021/703 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 19/12/2015 tarihli 11290 numaralı devremülk satış sözleşmesinin imzalandığını ve11.000,00- TL ödeme yapıldığını, tapunun 16/03/2018 tarihinde verildiğini, mülkün davacı tarafından tecrübe ve muayene edilemediğini, sözleşmenin askıda olduğunu beyanla sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise cayma hakkının süresinde olduğunun kabulü ile sözleşmenin iptaline, ödenen 11.000,00- TL'nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine ve müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, fazla ödenen iş bedelinin istirdadı, icra dosyasına mükerrer olarak yapılan ödemenin geri verilmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle işin başkasına yaptırılmasından oluşan zararın tahsili istemlerine ilişkindir....

            HD'nin 04/06/2020 tarih, 2020/237 Esas ve 2020/805 Karar sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri’nin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik kararında menfi tespit davaları yönünden zorunlu arabuluculuk dava şartı bulunmadığına karar verilmiş ise de eldeki davada sözleşme kapsamında ödenen bedelin istirdadı ile birlikte ödenmeyen bonolardan kaynaklı menfi tespit istenmiş olmakla ve davanın arabuluculuk dava şartının aranmadığı istisnai davalardan olmadığı nazara alınıp yukarıda belirtilen aynı Kanunun geçici 2. maddesi hükmü gözetildiğinde bu dava yönünden arabuluculuğun dava şartı niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkeme kararının yerindedir....

            gerçekleştirdiğini öğrenmiş bulunduklarını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik amir hükümlerine Kiayet edilmeden akdedilen ön ödemeli tüketici konut satışı sözleşmesi, müvekkilimin kanunen gerekli hususlarda ve özeliikle sözleşmeden dönme, cayma hakları hususunda gerektiği usulde ve sürede bilgilendirilmemiş olması, projenin Hayat Park AŞ firması Medet Anlı tarafından üstlenilmiş olması nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Ön ödemeli Konut Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik ilgili maddeleri gereğince ve müvekkilin satın aldığı daire tapusunun sürekli el değiştirmesi, Eval firmasının borca batık durumda olması, hakkında, malvarlığında bir çok icra haciz ve davanın mevcut bulunması ve Hayat Park AŞ firması, Medet Anlı ve Hayatpark firması yetkilisi Fırat Anlı tarafından müvekkilden ek ödeme talep edilmesi ve aradan geçen uzun zamana rağmen inşaatın tamamlanamayarak teslimin gerçekleştirilmemesi, her iki firma ve yetkilileri...

            Tüketici Mahkemesi'nin 2019/290 Esas sırasında kayıtlı davada senet nedeniyle yapılan tahsilatların istirdadı için dava açtığını ve davada ödenen bedelin iadesine karar verildiğini ve böylece evin satışından bakiye kalan 30.000,00 TL paranın tahsil edilmemiş olduğunu ileri sürerek evin satışından bakiye kalan 30.000,00 TL'nin senedin vade tarihi olan 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu