DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; konut satış sözleşmesinden kaynaklı cayma nedeniyle ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davacının, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı ve vadesi gelmemiş emre ... senetlerin bedelsizlik nedeni ile iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 7.6.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici mahkemelerinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, cayma hakkının kullanılması nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iadesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince "davacının güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu" gerekçesi ile davanın yukarıda belirtildiği şekilde görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının davalı Garanti-Koza İnş.San. ve Tic. A.Ş.'...
Cayma hakkının kullanılması durumunda satıcının uğrayacağı maddi ve manevi tazminatı peşin ödeyeceğini kabul eder" hükmünün yer aldığı, mahkememizce, davacının taksitli satış sözleşmesi hükümleri uyarınca cayma hakkını süresi içerisinde kullanmış olduğu kabul edilerek sözleşmenin feshinin tespiti ile ödenen bedelin iadesine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan sözleşmeler incelendiğinde taraflar arasında akdedilen .../distribütörlük/bayilik sözleşmesi ile taksitli satış sözleşme taahhütnamesi bağlantılı olmakla birlikte, cayma hakkının sadece taksitli satış sözleşmesinde düzenlenmiş olduğu, sözleşmelerin tek sözleşme olarak kabul edilemeyeceği nazara alındığında bayilik sözleşmesinin de cayma hakkına dayalı olarak feshine karar verilmesi yerinde görülmediği, davacı tarafça cayma hakkının kullanılmasının taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesini tek başına sona erdirmeyeceği, bu nedenle, ......
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil satış sözleşmesinin iptali ve sözleşmeden kaynaklı ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak istemidir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 50.maddesi uyarınca devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. 50.maddesinin 6.fıkrası uyarınca tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. İlk derece mahkemesince tespit edildiği üzere taraflar arasında 24/08/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 07.04.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, kapıdan satış şeklinde .... Tatil Üyelik sözleşmesinden 25.07.2013 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davacının cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 20/10/2013 tarihli 5505 numaralı devremülk satış sözleşmesinin imzalandığını ve davalıya toplamda bedelin 23.420,00- TL ödeme yapıldığını, devre mülk tapusunun 03/02/2017 tarihinde verildiğini, mülkün davacı tarafından tecrübe ve muayene edilemediğini, sözleşmenin askıda olduğunu ve müvekkilinin 14 günlük yasal cayma hakkını süresinde kullandığını ileri sürerek taraflar arasında imzalanan 20/10/2013 tarihli 5505 ve bila tarihli "0" numaralı devremülk satış sözleşmelerinin geçersizliğinin tespitine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise cayma hakkının süresinde olduğunun kabulü ile sözleşmelerin iptaline, davalıya ödenen 23.420,00- TL'nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine ve müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ......Asliye Hukuk Hakimliğince verilen ....02.2010 gün ve 2007/295-2010/67 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle ödenen bedelin istirdadı ve sözleşme uyarınca satış bedeline karşılık verilen senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istenmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre, temyiz itirazlarını inceleme görevi ... ....Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli ... ....Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....