Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesinde sözkonusu cihazların davalı şirketten satın alındığı, kendileri tarafından montajdan sonra arıza vermeye başladığı, ayıp ihbarında bulunulduğu halde giderilmediği ileri sürülerek bedelin iadesiyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkeme gerekçe kısmında dava sözleşme ve garanti yükümlülüğünün ihlâli dolayısıyla ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsili olarak vasıflandırılmıştır. Uyuşmazlık tacirler arası satış sözleşmesinden kaynaklandığından belirlenen bu niteliğine ve mahkemenin vasıflandırmasına göre kararın temyizen incelenmesi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi görev alanında kalmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan ve davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki alacağın tenkisi hükümlerine göre geçerli olan satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, yerel mahkemece uyuşmazlık taraflar arasındaki satış sözleşmesi çerçevesinde çözümlenmiştir.Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlık alım-satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden...

      Taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle taraflar arasındaki ticari ilişki satış sözleşmesinden kaynaklı olup, uyuşmazlığın çözümünde de Türk Borçlar Kanununun 207 ve devamı niteliğindeki hükümler ile ayıba ilişkin Türk Ticaret Kanunun 18. ve 23. Maddeleri göz önünde bulundurulmuştur....

        içerisinde olduğu mobilyalarda şişme oluştuğu, kış aylarında daireyi su bastığını, 2014 yılında da taşınmazın oturulamaz hale geldiğini ancak bu sefer sorunun işçilik kaynaklı olmadığı gerekçesi ile sorunun giderilmediği, 2018 yılında tekrar onarım yapıldığı, taşınmazın kullanılmasının mümkün olmadığı, 2019 yılında taşınmazın iadesi için talepte bulunulduğu ancak sonuç alınamadığı, taşınmazın niteliğinin konut değil depo şeklinde olduğu, sitedeki tüm dairelerin niteliğinin depo olmasından dolayı belediye tarafından işlem yapıldığı, depo vasfının hile ile gizlendiği, taşınmazın hukuki ve füli ayıplı olduğunu beyanla sözleşmenin feshi ile taşınma için ödenen bedelin iadesine, 2014 ve 2018 yıllarında iki kez kullanılamaz hale gelen taşınmazın onarım giderleri için 10.000,00 TL bedelin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı taşınmazın davalıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....

          Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....

            Dava, 4077 Sayılı Yasa'ya istinaden açılan satın alınan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi davasıdır. 04.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi davacı ile dava dışı ASB Madencilik ... İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Ltd. Şti. arasında yapılmış olup taraflar arasında düzenlenmiş başkaca bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesinde belirtiği ... 41. Noterliği'nin 08.11.2005 tarihli ... Konutları Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşine Ait Sözleşme ise dava dışı.... ile TOKİ Başkanlığı arasında imzalanmıştır. Bu durumda davacı aralarında hukuki ilişki bulunmayan davalı idareden herhangi bir talepte bulunamaz. O halde mahkemece husumet yönünden red kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

              Hukuk dairesinin 17/09/2020 tarih, 2020/1078 esas, 2020/1178 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığı, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, genel kredi sözleşmelerinin 6102 sayılı TTK'nın 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu, bu sözleşmeleri temine tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerininde ticari dava olduğu, uyuşmazlığın her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötü niyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi talebiyle açılmışsa da, temel ilişkinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. Maddesi uyarınca; ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğu tartışmasızdır....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan satış sözleşmesine konu binanın yapımına dahi başlanılmamış olduğunu, mahkemece şekil şartına riayet edilmediğinden bahisle karar verilmiş ise de bu sözleşmeye istinaden ödenen bedelin iadesinin gerektiğini, sözleşmenin hüküm ihtiva edeceği inancıyla hareket edilmiş olduğunu, alacağın temliki olarak değerlendirilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, yemin delilinin hatırlatılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen peşinatın iadesi ile sözleşmede yazılı cezai şartın tahsili ve ayrıca peşinatın ödenmesi için kullanılmak durumunda kalınan krediden kaynaklı faiz zararı ve rayiç kira bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu