ye ciro edildiğini, ve ihbarname gönderildiğini, bononun 4077 sayılı Tüketici Kanunun 6/a maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak emre yazılı şekilde düzenlendiğini, kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek 34.500.TL'lik bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bononun iptaline, 5.000.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve gecikme tazminatının tespit edilerek ödenmesine, sözleşmeyi fesih haklarını kullanması halinde ödediği 59.000.TL bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, 34.500.TL'lik bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve gecikme tazminatının ödenmesine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 23.11.2009 tarihli daire satış sözleşmesinde, dairenin teslim tarihi Mayıs 2012 olarak düzenlenmiştir....
DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, ek rapor Sulh sözleşmesi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili, yüzölçümü eksikliği nedeniyle değer kaybı tazminatı ve geç tesliminden dolayı kira kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf başvurusundan sonra taraf vekilleri e-imzalı dilekçeleri ile sulh sözleşmesi ve sulh çerçevesinde karar verilmesini talep etmiş ve davacı alıcı ile davalı satıcının imzalarının bulunduğu sulh sözleşmesi sunulmuştur. HMK’nın 313.maddesine göre "sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir....
DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, ek rapor Sulh sözleşmesi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili, yüzölçümü eksikliği nedeniyle değer kaybı tazminatı ve geç tesliminden dolayı kira kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf başvurusundan sonra taraf vekilleri e-imzalı dilekçeleri ile sulh sözleşmesi ve sulh çerçevesinde karar verilmesini talep etmiş ve davacı alıcı ile davalı satıcının imzalarının bulunduğu sulh sözleşmesi sunulmuştur. HMK’nın 313.maddesine göre "sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği 10/10/2005 tarihinde 50.000 TL limit dahilinde konut kredisi sözleşmesi tanzim edildiği, bu sözleşmenin 4. maddesinde krediye uygulanacak akdi faiz oranının yıllık %14,40, 5. maddesinde krediye uygulanacak temerrüt faiz oranının yıllık %24,48 olarak belirtildiği, davacı ile davalı tarafın üzerinde mutabık kaldıkları gecikme faizi oranının "konut kredisi sözleşmesi"nin 5. maddesinde yer aldığı şekliyle %24,48 olduğu, davacıların davalı bankaya olan ana para ve temerrüt faizi borcunun 24/03/2008 tarihinde tamamen bittiği, icra dosyası kapsamındaki borç ve ferilerinin tamamen ödendiğinin banka kayıtları ile de teyit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki 24/10/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği satın alınan taşınmazdaki davacıdan fazla alındığı iddia edilen KDV farkının iadesi, sözleşme gereğince belirlenen gecikme tazminatının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasındaBeyoğlu 51.Noterliğinin 24 Ekim 2014 tarih 17900 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi imzalanmış ve davalı taraf, sözleşmede belirtilen NUROL PARK, adı ile maruf projedeki D-Dl Blokta 3. katta 107,93 m² brüt, alana sahip, 28 numaralı bağımsız bölümü anahtar teslimi tanımına uygun şekilde yine sözleşmede belirlenen KDV dahil 435,767- TL bedelle davacıya satılmasının taahhüt edildiği tespit edilmiştir....
Dolayısıyla, OHAL nedeniyle taşınmazın teslim tarihine ek süre verilmesi haklı kılınamayacağından bu yöne değinen istinaf nedeni yerinde değildir. Bu bağlamda teslimde gecikme nedeniyle TBK'nın 125/2. maddesi uyarınca, gecikme tazminatından davalının sorumlu olduğuna yönelik ilk derece mahkemesi kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif neticesinde taşınmazın özellikleri nazara alınarak belirlenen gecikme tazminatı miktarının makul seviyede olduğundan davalıların gecikme tazminatının miktarına ilişkin istifan sebebi de yerinde görülmemiş ve dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan konut satış sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya % 18 oranında KDV dahil peşin ödemiş olduğu, ancak 08.09.2016 tarih ve 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 18'den % 8'e düşürülmesi sebebiyle oluşan % 10 KDV farkı olan alacağı ile Konutun geç tesliminden kaynaklı olarak sözleşmede belirtilen gecikme tazminatı alacağı istemidir. İlk derece mahkemesince davacının davasının kısmen kabulü ile, 3.869,21 TL gecikme cezası ve 36.349,67 TL KDV alacağı olmak üzere Toplam 40.218,18 TL'nin temerrüt tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 14,60 TL istemin reddine karar verilmiştir....
Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi geçerli olabilmesi için M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması gerekir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi 6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir....
Her ne kadar gecikme tazminatının sözleşmede kararlaştırılmış olması zorunlu değil ise de; başlığında düzenleme suretiyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yazılmış olmakla birlikte, haricen düzenlendiği anlaşılan 12 Temmuz 2010 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde kararlaştırılan gecikme nedeniyle ceza miktarı ve gecikilen her ay için kira tazminatı bedellerinin iki kat artırılacağına ilişkin hüküm, davalı yüklenicinin sorumluluğunu artırmakta olup, ek sözleşme noterden düzenleme şeklinde yapılmadığı için gecikme tazminatı ile ilgili bu hüküm geçersizdir ( TBK 13. md)....
Davalılar arasında ise 14/12/2020 tarihli arsa satışı karşılığı gelir paylaşım işine ait sözleşme ile dava konusu taşınmazın bulunduğu projenin davalı Akdeniz İnşaat..A.Ş. tarafından arsa sahibi olan davalı Emlak Konut...A.Ş.'nin gösterdiği yerde yapılacağı anlaşılmıştır. Somut olayda dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile sözleşmede belirtilen teslim süresinde bitirilip teslim edilmeyen taşınmazın kira kaybından kaynaklı gecikme tazminatı talep edilmiş olup davacının sözleşmeyi Emlak Konut...A.Ş. ile yapması nedeni ile 6502 sayılı yasa 3/1- ı,i bendi gereğince satıcı/sağlayıcı davalı Emlak Konut...A.Ş.'dir. Hal böyle olunca; davalı Emlak Konut...A.Ş. yönünden davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken bu davalı yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır....