"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) K A R A R Davacı vekili, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan ve açtığı boşanma davası nedeniyle taşınmazlar üzerinde ½ şer oranında katılma alacağı hakkının bulunduğunu ileri sürerek davalının çektiği kredi nedeniyle davalı adına kayıtlı 16063 ada 12 parselde bulunan iki katlı ev, 26185 ada 2 sayılı parsel üzerinde yer alan 8 nolu daire, aynı ada 1 parsel üzerindeki 17 nolu bağımsız bölüm ve 37740 ada 7 parselde yer alan 19 sayılı bağımsız bölümler üzerine davalı bankalardan çekilen kredi nedeniyle konulan ipoteğin edinilmiş mallara katılma alacağı hakkı nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Yargıtay 2....
Hukuk Dairesi'nce 07/07/2022 tarihinde konut kredisinin teminatı olarak oluşturulan ipoteğin borcun ödenmesinden bahisle fekki gerekçesi ile inceleme görevinin belirlenen iş bölümüne göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine ait olduğu gerekçesiyle dairemize gönderilmesine karar verilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin terkini, maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 163 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün oğlu davalı ... tarafından vekâlet görevi kötüye kullanılmak suretiyle diğer davalı ...'...
O halde, Ziraat Bankası lehine kurulan bu ipoteğin mesken (konut) kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olmadığı, ipoteğe konu borcun Ziraat Bankasının dosyaya gelen 04.03.2021 havale tarihli yazı cevabından tamamen ödenmediğinin anlaşılmış olduğu ve ipoteğin halen devam ettiği anlaşılmakla Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, borçlu istinaf dilekçesinde taşınmaz kaydı üzerinde bulunan ipoteğin oğlu için verildiğini beyan ettiğine göre 3.kişi lehine tesis edilen ipoteğin zorunlu olmayacağının anlaşılmasına ve istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı her ne kadar dava dışı Necmettin Bayram tarafımıza “Hinmak Bakış İnşaat Adi ortaklık A3- 2 ve A5- 2 daire fekkine” açıklamada 181.820 TL gönderilmiş ise de,gönderilen bu paraya ilişkin dekont açıklamasında alıcının adını Ekgül Yapı Turizm şirketi olarak belirtildiği, bu nedenle ödemenin birinci derece ipoteğin borçlusu hesabına geçirildiği ve bu ödeme nedeniyle davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki birinci derecedeki ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Davacı bu işlemler nedeniyle davalı bankanın kusurlu hareketlerinden dolayı zarara uğradığını beyan etmiş ise de, davacının konut kredisi kullanırken kredinin ödeneceği hesaba ilişkin talimat, dava dışı üçüncü kişinin ödemeyi gönderdiği hesap dikkate alındığında, davalı bankanın davacının zararını harekette bulunduğuna dair delil bulunmamaktadır....
un davalı bankayla dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredisi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu krediden kaynaklı borcu bulunduğu, bu krediden kaynaklanan borç tasfiye edilmeden ipoteğin terkin edilemeyeceğini bildirdiğini ve akabinde dava dışı asıl borçlu şirket, ... ve müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yaptığını, ancak davaya konu ipoteğin mortgage kredisinin teminatı olmak üzere tesis edildiğini ve bu kredinin de kapatıldığını, ipoteğin dava dışı asıl borçlu şirketin kullandığı krediyle bir ilgisi bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı yanca başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin terkinine ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu ipoteğin sadece mortgage kredisinin teminatı olmak üzere değil dava dışı ...'...
adına tescili sonucu konulan borç ipoteği olduğu anlaşılmıştır. Davacı idarenin dava konusu borç ipoteği bedelinin güncellenmesini talep etme hakkı bulunduğu gibi karşı davacıların da ipoteğin güncellenerek bedelinin blokesi ile ipoteğin kaldırılmasını talep etme hakkı mevcuttur. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilerek, ipotek bedelinin güncellenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Mahkemece her iki davanın kabulü ile; dava konusu borç ipoteğinin bilirkişi kurulunca tespit edilen güncellenmiş bedelinin davalı/karşı davacılar tarafından mahkeme veznesine depo ettirilmesi sağlandıktan sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Ekonomi Bankası'nın 02.11.2021 tarihli ve 42474 sayılı yazısı ile ipoteğin şahıs adına kullandırılan 18.06.2013 tarih ve 52.000 TL tutarlı konut kredisi teminatı olarak alındığı, kredi ödemelerinin halen devam ettiğinin bildirildiği, ipotek sözleşmesinin incelenmesinde; taşınmaz üzerindeki ipoteğin, münhasıran konut kredisi nedeniyle konulduğu anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceğinin anlaşıldığı, 12.05.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değerinin 645.000,00 TL olabileceği, keşif tarihi itibariyle davacının ... ili Merkez ilçelerinde (..., Meram, Selçuklu) imarlı, planlı-projeli, haline münasip bir meskeni 565.000,00 TL'ye alabileceği tespit edilmiş olmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Eğer borçlu kendi borcu için değilde başkasının borcu için ipotek kurmuşsa ipoteğin dayanağı kredi sözleşmesinin türü ne olursa olsun anılan ipotek borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olur. Somut durumda İzmir 21....
Ancak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibi nedeniyle alınan bilirkişi raporunda, tapuda arsa olarak kayıtlı olan taşınmazın üzerinde fiilen iki katlı binanın bulunduğu, her katın bağımsız bölüm ve konut niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Tanık beyanlarından alt (zemin) katın kiraya verilerek, üst katın (2.katın) ise aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kullanılma durumu bu şekilde olan taşınmazın tapu kaydına konulan ipoteğin aile konutu nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesi; davalı banka bakımından hakkaniyete aykırı sonuç doğuracaktır....