Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeplerden dolayı davacının kullandığı kredinin konut finansmanı kapsamında kullandırılan konut edinme amaçlı kullandırılan bir kredi mi yoksa davacının sahip olduğu konutun teminatı altında kullandırılan kredi olup olmadığı konusunda gerektiğinide keşif de yapılarak, uzman bir bankacı bir hukukçu bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken,eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 20.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 (ARA KARAR) NUMARASI : None DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Kayseri 6....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine verilen ipoteğin sebebi borcun ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davadışı ...’ın taşınmazın maliki iken ...bank A:Ş tarafından devir alınan ...bank A.Ş lehine ipotek tesis ettiğini davadışı ...' ya ...bank A.Ş. ... şubesinden kullandırılan iki kredi nedeni ile dava dışı ...'...

      Tapu Müdürlüğü’nün 14/12/2015 tarih ve 1803093 sayılı yazısı ekinde yer alan şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet’de yer alan ““.....Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ......sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .......karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden...ipotek etmeyi kabul ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüştür....

        Mahkemece toplanan delillere göre; davanın niteliği ve davacı tarafın tacir olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde görülmediği, yargılama sırasında davacının ipoteğin fekki talebinin davalı tarafça yerine getirildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, dava dışı bir şirketin davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava konusu genel kredi sözleşmesi 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde belirtilen bir bankacılık işlemi olduğundan,bu davanın ticari dava vasfında olduğu ve somut olayda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Davacı, eldeki dava ile davalının konut kredisi borcunu ödememesi nedeni ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise İİK'nun 45. maddesi uyarınca ipotek ile teminat altına alınan bir borç söz konusu olduğundan öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğini ve ancak aşan kısım olması halinde ilamsız icra takibi yapılabileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Yargılama sırasında dava konusu borcun ödenmesi üzerine Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacı aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kredi borcu ipotek ile teminat altına alınmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Bankası A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ...'dan daire satın aldığını, satın alınan konut üzerinde davalılardan ... tarafından diğer davalı ... Bankası ... şubesinden çekilen kredi gereği 157.400,00 TL tutarlı anapara/limit ipoteğinin olduğunu, kendisine konut kredisi veren ... Bank A.Ş ... şubesinin davalılardan ...'ın daha önce kullandığı kredinin bakiye kısmının kapatılması ve konut üzerindeki ipoteğin kaldırılması amacıyla 79.500,00 TL'yi "konut kredi kapama bedeli" adı altında 11/07/2014 tarihinde ... Bankası A.Ş ... şubesine EFT yapılmak suretiyle gönderdiğini, yapılan bu ödemeye rağmen ... Bankası A.Ş. ......

              İpoteğin fekki davası, HUMK.' nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki, kamu düzenini ilgilendirir. Bu durumda mahkemece davacıların ipoteğin fekki talebi yönünden belirtilen yetki kuralı dikkate alınıp, davalının yetki itirazının reddi ile davanın esası incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğu kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğu kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, dava konusu taşınmaz; üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T3 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötü...

                Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, ... A.Ş. lehine 11/8/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, ......

                  UYAP Entegrasyonu