"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin Fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı önceki malikin davalı bankaya olan kredi borcunun ödenmiş olması nedeniyle bedelsiz kaldığından ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava dışı ...’ün bankanın müşterisi dava dışı ...’ın kredi sözleşmesine olan kefaleti nedeniyle ipoteğin fekedilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
in 35.000,00TL limitli konut finansman kredisi kullandığının, borç bakiyesinin ise 28.000,00TL olup 19/10/2011 tarihine kadar ödeme yapılması halinde takip eden 10 iş günü içerisinde kayıtsız şartsız ipoteğin fekkedileceğinin beyan ve taahhüt edildiğini, taahhütnameye istinaden davacı banka ile müşteri ... arasında 25/10/2011 tarih, 48.750,00TL bedelli Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalanarak taşınmaz kaydına 2. dereceden 73.500,00TL bedelli ipotek tesis edilip müşteri ...'e kredi kullandırıldığını, .... tarafından kredi kapama bakiyesi olarak bildirilen 30.000,00TL'nin müşteri ...'in talimatıyla 25/10/2011 tarihinde "ipotek fekki" açıklamasıyla davalı Bankaya havale edildiğini, ipoteğin fekki için gerekli tutar ödendiğinden taahhüdü gereğince en geç 09/11/2011 tarihine kadar davalı banka şubesince ipoteğin kaldırılması beklenirken müşteri ...'in davalı bankaya olan diğer borçları gerekçe gösterilip taahhütname yok sayılarak davalı banka tarafından ... 2....
Uyuşmazlık her ne kadar ipoteğin fekki istemiyle açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu nedenle mahkemece asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir..." şeklinde karar vermiştir. İstinafa konu somut olayda; davacı tarafça genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan kredinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki talep edilmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik hususu değerlendirilmeden davaya bakılmıştır. Bu husus usul ve yasaya uygun değildir....
Dava, İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılan borçlu bulunmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece icra takibinden önce davalı ipotek alacaklısı bankaya yapılan 16.01.2014 tarihli ve 44.868,84 TL bedelli ödemenin ipotek resmi senedinden kaynaklanan kredi sözleşmesiyle borçlanılan tüm borcun karşılığının ödendiği ve bu miktar ödenmekle davalı banka tarafından borcun bu miktarda olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, lehine ipotek verilen davalı ...’ın başka kredi borçlarının olduğu belirtilmek suretiyle ipoteğin fek edilmemesinin MK'nın 2. maddesi gereği dürüstlük kuralına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilmişse de, davalı banka tarafından ipotekle güvence altına alınan kredi borçlarının toplam miktarının yatırılan 44.868,84 TL kadar olduğu yönünde herhangi bir kabulünün bulunmaması karşısında söz konusu paranın yatırılması durumunda ipoteğin fek edileceği inancının oluşturulduğu yönündeki gerekçe yerinde değildir....
GEREKÇE: Dava, kefaletten dönme nedeniyle, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile asıl borçlunun kredi borcunun teminatı olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Nolu mesken üzerine Sedat Teper ve Sefer İpekçi firmalarının risklerini teminatını teşkil etmek üzere 06/03/2014 tarih 1012 yevmiye numarası ile 250.000 TL bedelle müvekkili bankanın (Sanayi Manisa Şubesi) lehine ipotek tesis edildiğini, ipotekli taşınmazın T1 şube tarafından konut kredisi tesis edilmek suretiyle satışı yapıldığını, ipotekli taşınmazın üzerindeki lehine ipotek tesis edilen Sedat Teper'in bankalarınca olan BCH ve kredi kartı borçlarının ödendiğini, taşınmaz üzerindeki müvekkili bankanın ipoteğinin fek edildiğini, ipoteğin her türlü kredi sözleşmesinden kaynaklı risklerin teminatı olarak kurulduğunu, üst sınır ipoteği olduğunu, Sedat Teper'in doğmuş ve doğacak borçlarını 250.000 TL ipotek limiti ile sınırlı teminat altına aldığını, davacının kredi kartı riskinin gayrimenkul teminatına bağlı bulunmadığı, ipotek kapsamında tahsil edilemeyeceği yönündeki iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, davacının müvekkilinden konut kredisi kullanmak sureti ile taşınmazı satın aldığını...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, banka lehine tesis edilen ipotek bedelinin ödenmesi nedeniyle ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili, ipoteğin dava dışı şirketin yalnız kredi borçlarını değil, kefaletinden doğan borçlarını da kapsadığını, kefaletinden dolayı borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı bankanın sehven yazıldığını savunduğu, ipoteğin fekki konulu yazı dışında taraflar arasında ipoteğin kaldırılacağı yönünde bir teklif veya protokole ilişkin yazılı delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Naiboğlu tarafından ipotek tesis edildiğini, anılan şahsın taşınmazı müvekkili bankadan konut kredisi kullanarak satın aldığını, kullanmış olduğu konut kredisi bakiye toplamını 14.3.2011 tarihinde nakden ve tamamen ödediğinden müvekkiline konut kredisi nedeniyle bir borcunun kalmadığını, bu ödeme sırasında kendisinin ipoteğin terkini konusunda bir talebi ve müracaatı olmadığı gibi, müvekkilinin de kendisine bu bedeli ödediğinde ipoteğin kaldırılacağı konusunda bir taahhüdünün ya da tarafların bu konuda bir mutabakatının bulunmadığını, ipotek resmi senedi uyarınca ipoteğin, sadece konut kredi alacağının teminatı olmayıp, diğer alacakların da teminatını teşkil ettiğini yani, ipoteğin, ipotek verenin müvekkiline kefalet nedeniyle olan borçları dahil tüm borçlarının teminatını oluşturduğunu, ipotek verenin müvekkili bankadan kredi kullanan dava dışı ... Denizcilik ve Tic. A.Ş. ile ...Denizcilik Petrol İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'...
bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığın, dava konusu taşınmaz; üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T8 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekki talep edilemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkil banka sebebiyet vermediğinden dava...
Dosya kapsamında genel kredi sözleşmesine ve dava konusu taşınmaz ipotek akit senetlerine rastlanılmamış ise de, davacı T1’e ait taşınmaz yönünden, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun kapatıldığından ipoteğin işlevsiz kaldığı ve aynı zamanda eşin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğu, bu durumun TMK'nun 194.maddesine aykırı olduğu iddia edilerek bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenmiş olmasına göre, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi 4721 sayılı TMK'nun 2.kitabından 3.kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlandığından bu davacı hakkındaki davanın tefrik edilerek Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmesi; diğer davacılar yönünden ise, dava konusu ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun teminatı olarak verildiğinin ileri sürülmüş olması karşısında, ipotekle teminat altına alınan borcun ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden doğmuş olmasına göre, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi...