WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın krediden kaynaklanan tüm borcunu ödediğini ve taşınmazın teminat vasfının ortadan kalktığını, davalının dava dışı kredi borçlusunun başka bir sözleşmeye kefaletinden kaynaklı borcu için ipoteği kaldırmamasının yasal olmadığını belirterek davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından dava dışı kredi borçlusuna verilen vekaletname ile davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, dava dışı ...'ın davaya konu ipoteğe ilişkin kredi haricinde yine aynı dönemde kullanılmış kredilerden ötürü davalı bankaya kefalet borcunun devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının dava dışı kredi borçlusuna verdiği vekaletname ile sadece dava dışı kredi borçlusunun kendi nam ve hesabına ilişkin olarak çekeceği kredi yönünden taşınmazına ipotek konulması için yetki verdiği, dava dışı ...'...

    nın; 2,000,00 TL sini 28.04.2015 tarihinde nakden ve defaten, 44.530,00 TL sini 15.06.2015 vade tarihli senetle, 139.590,00 TL.smı ise 01.06,2015 tarihinde Banka kredisi ile ödemiş olduğunu, Müvekkilinin Davalı Banka İle akdettiği 01.06,2015 tarihli Konut Finansmanı Sözleşmesine göre 139,590,00 TL. Konut Finansmanı karşılığında davalı Bankaya 192,126,31 TL, borçlandığını. Müvekkilinin aylık kredi geri ödemelerini zamanında yaparak Davalı Bankaya toplam 101.008,42 TL. ödeme yapmış olduğunu....

    Davalı T4 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 3.kişi mülkiyetinde olup davacının, ipoteğin fekki davası açma hak ve yetkisi yoktur. ipoteğin fekki davası, sadece taşınmazın maliki tarafından açılabildiğini davacı, taşınmazın maliki olmadığından davacının ipoteğin terkinini talep ve dava etmesinde hukuki faydası bulunmadığını , davanın hukuki yarar şartı yokluğundan reddedilmesi usule uygun olduğunu , davacı T1 ipotek akit tablosunda da belirtildiği üzere; tevdi ettiği ileride tevdi edeceği her türlü kredi taahhütnamelerine ve sözleşmelerine istinaden Akbank T.A.Ş. şubelerince açıldığını ve açılacak nakdi veya gayrinakdi, kredilerden doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet kredi boçları ile sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak Kocaeli, İzmit, 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazını fekki bankaca bildirilinceye kadar süresiz Akbank.T.A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini , Türk Medeni Kanunu...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki istemine ilişkin davada ... 4. Tüketici ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, T.M.Y.'nın 881 vd. maddeleri uyarınca ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde S.S. Aykan Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğunu, kooperatifin bankadan kullandığı kredi nedeniyle taşınmaza ipotek tesis edildiğini, kendi payına düşen kredinin tamamının ödendiğini, kooperatife karşı açtığı tapu iptali davası sonucu taşınmazın adına tesciline karar verildiğini belirtip, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine ve satışın iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevi 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; ipoteğin fekkinin istendiği, T.M.Y.'...

      Davalı vekili, dosyaya sunulan taahhütnamenin banka açısından bağlayıcılığı bulunmadığını, kaldı ki davacının ödemeyi dava dışı ....Malz.İnş.ve İhr.Ltd.Şti hesabına yaptığını ve dekont üzerine işlemin ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna dair açıklama bulunmadığını, bankanın talimat olmadan bu parayı bloke ederek kredi borcunu kapatmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davaya konu ipoteğin dava dışı ......

        Oğuz'a Arnavutköy-Boğaziçi Şubesi tarafından kullandırılan 03/09/2010 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve halen takip hesaplarında izlenen muaccel alacaklarında kefaleten imzasının bulunduğunu, adı geçenin aynı zamanda varis olarak söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu bulunduğunu, dolayısıyla, Serpil Oğuz'un hem aseleten hem de kefaleten bankaya olan borçları sebebiyle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, davacının tüm hukuki vecibeleri ile birlikte ipotekli olarak taşınmazı satın aldığı bu suretle davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, Serpil Oğuz'un Arnavutköy Boğaziçi Şubesinden kullandığı kredi devam ederken, taşınmazın davacının babası Kenan Yılmaz tarafından borç ve taşınmaz üzerindeki 300.000,00 TL limitli ipoteği kabul edilerek satın alındığı, taşınmazın değerli olması nedeniyle 1....

        İpoteğin bağlı krediden kaynaklanması durumunda bu kredi borcunun tamamının ödenip ödenmediğinin de dosya kapsamında anlaşılmadığı, davalılar arasındaki krediden kaynaklanan ipotek ile davacının davalı bankadan kullandığı krediden kaynaklanan ipoteğin farklı olduğu, bu durumda İDM'ce delillerin değerlendirilerek ipoteğin kaldırma koşullarının araştırılması gerekir. Davalı Dumankaya Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı yüklenici mücbir sebep itirazında bulunmuş ve 684 sayılı OHAL kapsamında bazı düzenlemeler yapılması hakkında kanun hükmü uyarınca, dava açılması için öngörülen sürenin beklenmediği ileri sürülmüş ise de dosya içindeki bilgilerden davalı şirketin TMS'ye devredilen şirketlerden olmayıp sadece yönetim kayyumu atanmasına karar verilen şirketlerden olduğu anlaşılmakla davanın açılma süresinde bir yanlışlık bulunmadığı değerlendirilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/473 Esas KARAR NO : 2023/496 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 07/12/2022 KARAR TARİHİ : 19/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ...'nın ... tarihinde ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olduğunu, Antalya İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölümün bulunduğu alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının kredi desteği ile ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifi tarafından yaptırıldığını, kredinin geri ödemesinin ... Bankasına ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının, çekilen krediye ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifi ile birlikte müteselsil kefil olduğunu, ...Sanayi Çalışanları ... ......

          Konut finansmanı kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edilmesi halinde ipoteğin konut kredisi dışında aktedilen sözleşmelerden kaynaklanan borçlarında teminatı olduğuna ilişkin kayıtlar İpotek aktinde yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıtlardır. Bu durumda mahkemece, konut kredisine ilişkin borç bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa sadece bu borcun ipotek kapsamında kaldığı kabulünden hareketle karar verilmesi gerekirken bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ve takip konusu ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında kaldığı gerekçesiyle, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan T.C....

            bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T6 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekalet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, istinaf taleblerinin kabulü ile, Yerel Mahkeme’nin yetkisiz...

            UYAP Entegrasyonu