kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, müvekkil banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipotek huzurdaki davaya konu taşınmazların devri sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmaz; üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T6 Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK...
Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. maddede hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise:; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....
Dosyanın incelemesinde; davacının Bay Konut İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.'den Adapazarı, Tepekum mahallesi, 4452 ada 8 parsel A-Blok Zemin kat 2 nolu bağımsız bölümü 06/07/2018 tarih 13823 yevmiye nolu işlem ile satın aldığı, satın aldığı tarih itibariyle taşınmaz üzerinde dahili davalı T5'nin 30/11/2017 tarih, 22769 yevmiye nolu 1. dereceden ipoteğinin bulunduğu, davacının taşınmazın finansmanı için T3'den konut finansman kredisi kullandığı, kredi tarihi itibariyle T5'nin 160.000,00 TL alacak ve 24,80 TL tapu harcı olmak üzere ipotek alacağının bulunduğu, çekilen krediden 160.000,00 TL'nin T5'ye ödenmesi gerekirken paranın T3'nin hatası nedeniyle diğer davalı satıcı Bay Konut İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.'...
nin davalı banka nezdindeki hesabına 94.900,00 TL'nin ipoteğin fekki şartıyla ödenmiş ise de davalı bankanın ipoteği kaldırmadığı gibi ipotekli taşınmazla ilgili kredi alacağı bulunduğundan bahisle müvekkiline ihtar çektiğini oysa müvekkilinin yapmış olduğu ödeme nedeniyle davalıya borcu bulunmadığını belirterek, ipoteğe konu borcu olmadığının tespitiyle, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline ve tapu sicilinden ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının aksine davacı yanca yapılan ödemenin ipoteğe konu borcun tasfiyesine yönelik olmayıp taşınmaz satım bedeli olarak dava dışı ...'ye ödenmesi amacıyla yapıldığını, bu ödeme tutarının davadışı ...'nin gerek ipoteğe konu gerekse davadışı kredi borçlarına karşılık mahsup edildiğini ve halen ipoteğe konu kredi ilişkisinden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
Kanunun 3-k bendine göre kredi veren "mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini” aynı kanunun 3-r bendinde "konut finansmanı kuruluşu "2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun (SPK) 38/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kuruluşları ifade eder." SPK m.38/A da ise "konut finansmanı, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılmasıdır. Bu kapsamdaki kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamındadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....
bu durumda buna göre genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere verilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme görevli olmayıp, kredi ve ipoteğe ilişkin belgelerin celp edilmesi ile kredi türüne göre ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesi tartışma konusu yapılacağından 6102 sayılı TTK'nun 4/1- a maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olacağı nazara alınmalıdır....
Belirlenen bu tanım ışığında dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalı banka arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla birlikte, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3. maddesinde “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunda, davalı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın dava dışı Şirket'in kullandığı ve kullanacağı kredilere/ ürünlere karşılık ipotek verdiği, ipotek fekki talebinden önce dava dışı şirkete sözleşme kapsamında kredi kullandırımları yapıldığı ancak ödenmemesi üzerine banka tarafından 3 defa yapılandırma yapıldığı, davacı tarafından 02.05.2017 tarihinde ipoteğin fekki talep edildiğinde dava dışı şirketin bankaya toplam 412.677,78 TL borcu bulunduğu, dava konusu ipoteğin genel kredi sözleşmesi kapsamında verilmiş olması, tek bir kredi için verilmemiş olmasından dolayı, sözleşme kapsamında kullanılan ve kullanılacak tüm ürünleri (kredi, çek vb.) kapsayacak şekilde ipotek alındığı, davalı Bankanın nakdi ve gayrinakdi riski devam ettiğinden, nakdi risk bedelinin ödenmemesi ve gayrinakdi risk bedelinin Banka...
Davacı, davalı bankadan kredi kullanarak konut satın aldığını ve konut üzerinde ipotek tesis edildiğini, borcunu ödediği halde konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, gerekçe olarak da başkaca borçlar nedeniyle kefaletinin gösterildiğini, oysa konut kredisi için ipotek verdiğini ve borcun da kapatıldığını bildirerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka davalının ipoteğin kaldırılması için gereken masrafları ödemediğini, ipotek tesisine ilişkin resmi senette davacının doğmuş ve doğacak tüm borçlarına karşılık ipoteğin tesis edildiğini kabul ettiğini, resmi senede dayanarak ipoteği kaldırmadıklarını savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin salt konut kredisi teminatı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....