WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....

Her ne kadar banka tarafından ipoteğin fekki için verilen 11/07/2018 tarihli yazı da kredi kapamaya esas tutar bildirilip bu tutar verilen süre içerisinde yatırılmış olsa da davalı şirket tarafından bankaya sunulan yapılandırma talebine ilişkin 28/11/2018 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında, davalı şirketin kredi sözleşmesinden dolayı ipoteğin fekki tarihinden sonra da borcun mevcut olduğunun kabul edildiği, söz konusu belge içeriği dikkate alındığında banka tarafından verilen 11/07/2018 tarihli yazı da belirtilen borç miktarının ipoteğin fekkine matuf olarak belirtildiği, borcun kapatılmış olması halinde kredi alanın borçlarının yapılandırmasını talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple söz konusu banka yazısı ve yazıda belirtilen ödeme yapılmış olmasının borcu sona erdirmediği kanaatine varılmıştır....

    Davalı vekili, fekki istenen ipoteğe ilişkin düzenlenen resmi senet gereğince ipoteğin süresiz olarak verildiğini, davacının , kendisi ortaklıktan ayrıldıktan sonra dava dışı şirkete 2006 yılında kredi kullandırılmasından sonra 28.05.2007 tarihinde ipoteğin fekki için ihtarname gönderdiğini, ihtar tarihinde borçlu şirketin borcu olması ve ipoteğin kullanılan ve ileride kullanılacak kredinin teminatı olması nedeniyle fek edilmediğini, dava dışı şirketin borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takibin devam ettiğini, alacağın sonlandırılması nedeniyle de ipoteğin fekkinin hukuken mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı T5 Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkili banka tarafından davacıya huzurdaki davaya konu taşınmazı davalı T5 Koza’dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğu kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, bağlı kredi sözleşmesi, kredi kuruluşu ile...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 2009 yılında 90.000,00-TL tutarında konut kredisi kullandığını, bu kredi ile ..... İli, ... İlçesi,.... Mahallesi, ... Pafta,.... ada, ....parsel de kurulu binadan konutu satın aldığını, davalı banka tarafından da kredi kullanımı sırasında bu konut üzerine 180.000 TL üzerinden ipotek konulduğunu, kredinin son taksitini Ekim 2014 tarihinde ödeyerek borcu bitirdiğini, şifahi talebine rağmen ipoteği kaldırmayan bankaya 20/04/2015 tarihinde iadeli taahhütlü yazılı mektupla müracaat ederek ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ipoteğin kaldırılmadığını belirterek taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkini istemiştir....

        edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu...

        Davalı vekili, dava dışı Mehmet ... ile banka arasında konut kredisi sözleşmesi yapıldığından taşınmazın teminatı olarak ipotek verildiğini, borç halen ödenmediğinden ipoteğin sona erme sebebininde gerçekleşmediğini, icra mahkemesinin kararının takip hukukuna ilişkin olduğunu, ipoteğin kredi için verildiğini ve mala doğrudan bağlı olduğundan ipoteğin bankanın ayni hakkı olduğunu, takibin iptal edilmesinin ipoteğin kaldırılmasını doğurmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

          Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilen kredilerin ipotek finansmanı kuruluşlarına, konut finansmanı fonlarına veya ipotek teminatlı menkul kıymet teminat havuzlarına devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz.” hükmünü içermektedir. Buna göre, davalı banka, satışa konu taşınmazın teslim edilmemesinden dolayı davacının oluşan zararından verdiği kredi miktarı ile firma ile birlikte müteselsilen sorumludur.Bu durumda davacı, bu konut satışı nedeniyle gerek bankaya gerekse davalı firmaya ödediği meblağı,kredi miktarını aşmamak üzere davalı bankadan talep hakkına sahiptir. Mahkemece, kredi miktarını aşan şekilde tüm satış bedelinden davalı bankanın da sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

            Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....

              Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin teminatı olan bireysel kredi borcunun tamamen ödendiği, dava dışı asıl kredi borçlusunun ticari kredi sözleşmesine kefilliğinden dolayı dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiği, bu ticari kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu