Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dava dışı Mehmet ... ile banka arasında konut kredisi sözleşmesi yapıldığından taşınmazın teminatı olarak ipotek verildiğini, borç halen ödenmediğinden ipoteğin sona erme sebebininde gerçekleşmediğini, icra mahkemesinin kararının takip hukukuna ilişkin olduğunu, ipoteğin kredi için verildiğini ve mala doğrudan bağlı olduğundan ipoteğin bankanın ayni hakkı olduğunu, takibin iptal edilmesinin ipoteğin kaldırılmasını doğurmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 2009 yılında 90.000,00-TL tutarında konut kredisi kullandığını, bu kredi ile ..... İli, ... İlçesi,.... Mahallesi, ... Pafta,.... ada, ....parsel de kurulu binadan konutu satın aldığını, davalı banka tarafından da kredi kullanımı sırasında bu konut üzerine 180.000 TL üzerinden ipotek konulduğunu, kredinin son taksitini Ekim 2014 tarihinde ödeyerek borcu bitirdiğini, şifahi talebine rağmen ipoteği kaldırmayan bankaya 20/04/2015 tarihinde iadeli taahhütlü yazılı mektupla müracaat ederek ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ipoteğin kaldırılmadığını belirterek taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkini istemiştir....

      bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığın, dava konusu taşınmaz; üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T6 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekki talep edilemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkil banka sebebiyet vermediğinden dava...

      Tapu Müdürlüğü’nün 08/01/2018 tarihli yazısı ekinde yer alan şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet’de yer alan ““.....Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ......sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .......karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden...ipotek etmeyi kabul ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüştür....

        Davalı Akbank T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki davada müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, ilk koşul açısından müvekkili banka tarafından davacıya huzurdaki davaya konu taşınmazı davalı Garanti Koza'dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiğini ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, müvekkili banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının maliki olduğu taşınmazı üzerinde dava dışı şirketin borçlusu olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle ipotek tesis edildiğini, ipotek tesisinin vekil sıfatıyla işlem yapan davalı ...’nun yetkisini aşması suretiyle gerçekleştiğini, ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkini ve davalı bankanın satış talep ettiği takibin iptalini talep ve dava etmiştir. Temlik eden davalı banka vekili, takip dayanağı tesis edilen ipoteğin geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

          bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı T5 Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkili banka tarafından davacıya huzurdaki davaya konu taşınmazı davalı T5 Koza’dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğu kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, bağlı kredi sözleşmesi, kredi kuruluşu ile...

          Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise:; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....

            edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin Fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı önceki malikin davalı bankaya olan kredi borcunun ödenmiş olması nedeniyle bedelsiz kaldığından ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava dışı ...’ün bankanın müşterisi dava dışı ...’ın kredi sözleşmesine olan kefaleti nedeniyle ipoteğin fekedilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu