DAVANIN KONUSU TAPU KAYDINDAKİ İPOTEĞİN ZORUNLU İPOTEK OLUP OLMADIĞI, ESKİ MALİKİN İPOTEGİ , SATIN ALDIĞI TAŞINMAZIN BEDELİ İÇİN KULLANDIĞI TAKSİTLİ KREDİNİN TEMİNATI OLARAK VERİP VERMEDİĞİ NOKTASIDIR. BİLİRKİŞİLER BU KONUDA HİÇ BİR OLUMLU VEYA OLUMSUZ GÖRÜŞ BİLDİRMEDEN, 9 NCU SAYFANIN SON CÜMLESİNDE ," taşınmaz üzerindeki ipoteğin, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere PERİHAN ŞENCİ'nin Banka'nın her türlü kredi alacaklarına karşılık teşkil ettiği/ teminatoluşturduğu düşünülmektedir. " Bu düşünce ile ipotek tesis edilirken kullandırılan kredi karşılığı paranın doğrudan satıcı hesaplarına geçtiğine dair 22. 12. 2008 tarihli Banka yazısını ile de teyit edildiği üzere, ipoteğin zorunlu ipotek olduğu gerçeği göz ardı edilmiştir. PERİHAN ŞENCİ kendi adına 2008 yılında kredi kullanmış ve ödemiştir. İpotek bu kredi için verilmiştir. 2010 ve 2011 yılında kredi kullanan Clean Company gmbh firmasına kefil olmuştur....
Mah. ... pafta, ... parseldeki taşınmazın 1/2 hissesi üzerindeki ipoteğin davadan önce fek edildiği, 11/07/2019 tarihinde yapılan ödeme sebebiyle "Adana ili ... ilçesi ... Mah. ... pafta ... parseldeki taşınmazın 1/2 hissesi üzerindeki ipoteğin fekki talebinin ipotek belgesi ve genel kredi sözleşmesi bakımından incelendiği, -11/07/2019 tarihinde 400.000 TL ipotek bedelinin ödenmesi üzerine ipoteğin fek edildiği 11/07/2019 tarihi itibariyle davacı ...'...
Noterliği'nin 69 yevmiye numaralı cevabında lehine ipotek verilen Hüma Şanda'nın kanuni takipte izlenen 16.985,98 TL riski bulunduğundan ipoteğin fekkinin söz konusu olmadığının beyan edildiğini, taşınmazın üzerinde bulunan söz konusu ipoteğin kredi kullanımına karşılık verildiğini, kredi borçlarının ödendiğini, Hüma Şanda'nın kredi kartı borçlarına istinaden tasarrufunun kısıtlanmasının usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davalı lehine olan ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir....
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüte düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda, kat ihtarnamesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, alacaklı banka tarafından konut finansmanı kredisi sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçluya İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderildiği anlaşılmaktadır....
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde, borçlu tarafından davalı banka lehine konut finansmanı kredisinden kaynaklı olarak, 224.850,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve ödenmeyen konut kredisi ile borçlunun mevcut kredi kartı borcunun tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, ipoteğe konu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının yapıldığı, satış bedelinin paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde, davalı bankaya yaptığı ipotekli takip kapsamında pay ayrıldığı, kalan miktarın ise davacı 2. dereceden ipotek alacaklısına ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine davalı lehine konulan ipoteğin, konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır....
nin devam eden borçları olduğu ve bu borçların ödenmemesi nedeniyle ipoteğin fek edilemeyeceğinin bildirildiğini, iyi niyetli üçüncü şahıs olarak tüketici sıfatıyla bu taşınmazı satın aldığını, borç yükümlülüğünün sadece konut kredisi borcu ile sınırlı olduğunu, konut kredi borcunun sona ermesi ile davalı bankanın başka hiçbir ihtara gerek kalmadan taşınmaz üzerindeki ipoteği fek etmek zorunda olduğunu beyanla, konut kredisi borcunun kapatılması nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı satın aldığı ...'ün bankaya kredi borcunun olduğunu, davacının ipotek devam ederken ipotekten haberdar olarak taşınmazı satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda davacı tarafça, dava konusu ipoteğin teminatını teşkil ettiği kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun asıl alacak miktarı ve faizlerin ödendiği, davalı yanca hesap işletim ücreti adı altında tahakkuk ettirdiği ücret nedeniyle ipoteğin fek edilmediği, ipoteğin davalı yanca yargılama sırasında fek edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davalının söz konusu hesap işletim ücretinin zorunlu olduğuna ve tahakkuk sebebine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmadığı, böylelikle davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşıldığından HMK'nun 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinden davalı taraf sorumludur. Her ne kadar davalı banka, bankaların faiz dışı gelirlerine ilişkin düzenlemenin iptalinin sonradan olduğunu savunmuş ise de Danıştay iptal tarihi 06/02/2018 olup, dava tarihinden öncedir....
Dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan incelemede, Taraflar arasında imzalanan Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesine istinaden T2 Bakkal’a 02.07.2009 tarihinde, 60 ay vadeli, aylık %1,32 faizli 60.000,00 TL tutarında Konut Kredisi kullandırıldığı, Kredi Geri ödeme Planının incelenmesinden söz konusu kredinin 03.03.2009 tarihinde başladığı, 02.07.2014 tarihinde ödenecek 60....
Ltd Şti'ye kullandırdığı krediler nedeniyle davacılara ai numaralı bağımsız bölümler üzerine tesis edilen ipoteklerin fekki için davacılar tarafından yapılan ödemlerin şimdilik 10.000.000,00-TL'lik kısmının davalılardan tahsiline, davacıların ipoteğin fekki için yapmış olduğu ödemeler nedeniyle aşkın zararı yönünden şimdilik 200,00-TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Eldeki davada uyuşmazlık konusu davalı ... Bankasının 2014 ve devamı yıllarda diğer davalı ... ... Ltd Şti'ye kullandırdığı krediler nedeniyle davacılara ait numaralı bağımsız bölümler üzerine tesis edilen ipoteklerin yolsuz olup olmadığı, bu taşınmazlara bırakılan ipoteğin fekki için davacılar tarafından yapılan ödemlerin davalılardan tahsili talebinin haklı olup olmadığı, ipoteğin haksız olması halinde davacıların ipoteğin fekki için yapmış olduğu ödemeler nedeniyle aşkın zararı bulunup bulunmadığıdır....
Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....