den kullanmış olduğu Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ticari kredilerin teminatı olarak İstanbul, Ataşehir, İçerenköy Mah. 256 Pafta. 3290 Ada, 171 Parsel, 10 nolu bağımsız bölüm üzerine 09.01.2013 tarih ve 708 yevmiye numarası ile müvekkili banka lehine 475.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ödemelerin bittiği halde ipoteğin kaldırılmadığını, her ne kadar davacı kredi borcunun dava dışı Köprü Mermer firması tarafından kapatıldığını ileri sürmüş ise de söz konusu ipoteğin kaynağını oluşturan kredi borcunun 3. şahıs durumunda olan T8 tarafından kapatıldığını, dava dışı Köprü Mermer İnşaat Yapı Üretim Lojistik T8 nin T4.’den kullanmış olduğu Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ticari kredilerin dava-dışı 3. şahıs durumunda olan T8 tarafından kapatıldığını, yapılan ödemeler karşısında Beyoğlu 23....
ın dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesine olan kefaletinden davayı ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipotek kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açımştır. Mahkemece davacı ile davalı arasında tüketici-satıcı ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir....
Mahkemece;davalı bankanın söz konusu sözleşmeden önce(10.11.2003 tarihli) dava dışı ... ile imzalamış olduğu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı borçtan dolayı davaya konu taşınmaz üzerinde mevcut ipotek yükümlülüğünü ipotek işleminin dayanağı olan borç ortadan kalkmış olmasına rağmen ortadan kaldırmayı reddettiği, belirtilen borcun dayanak teşkil eden genel kredi sözleşmesinden önce de mevcut olduğu, zira kredi kartı sözleşmesi ilişkisinin süresiz bir ilişki olduğu ve ipotek işleminden önce de var olduğu ve ipotek işleminde taraflarının iradesinin sadece genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borca yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 2637 ada 159 parsel üzerinde davalı banka lehine kurulan ipoteğin fekkine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu ipoteğin ...'...
ın kullandığı diğer kredi ve kredi kartı borcunun da müvekkiline ödetildiğini, davalı bankanın müvekkilini sonradan kullandırılan kredi ve kredi kartı için haberdar etmediğini, haberdar edilmediği borçları ödemek zorunda bırakıldığını, ancak ipoteğin kaldırılması için son olarak kredinin icralık olduğunu, bu nedenle avukatlık ücreti ve masrafların ödenmesi gerektiğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkili tarafından yapılan bu ödemelerin sonunda ipoteğin kaldırıldığını, davalı banka tarafından haksız bir şekilde tahsil edilen kefalet sözleşmesinden kaynaklı kredi ödemeleri, avukatlık ücretleri, kredi kartı borçları ve temerrüt faizleri ile masraflardan kaynaklı kendisinden tahsil edilen ödemelerin miktarının tespiti ile müvekkilinin ödediği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
nın 07.04.2008 tarihinde kullandığı başka bir tarımsal kredi genel sözleşmesinden ve 28.09.2009 tarihli tarımsal kredi ikraz sözleşmesinden kaynaklanan borcunun ödenmemesini gerekçe göstererek Kırıkhan İcra Müdürlüğünün 2014/80 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 07.02.2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, önceki malikin başkaca kredi sözleşmelerine bağlı olarak bankaya borçlu bulunmasının yeni maliki bağlamayacağı gibi tapu kaydına göre bu borçlar sebebiyle ayrıca ipotek tesis edilmemiş olduğunu ileri sürerek taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Tarihli ve ... tutarlı ipotek şerhi bulunduğunu, söz konusu ipoteğin üst limit ipoteği olduğunu, asıl kredi borçlusu eski malikin ipoteğe konusu kredi borcunun tamamını ödediğini, güvence altına alınması gereken bir borç kalmadığını, bu durumun banka kayıtları ile sabit olduğunu ileri sürerek davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ... tarihli ve ... Yevmiye Numaralı ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Dava bankacılık mevzuatından kaynaklı ipoteğin kaldırılması davası olup HSK 1. Dairenin 1232 sayılı kararı ile bankacılık mevzuatından kaynaklı uyuşmazlıklarda Antalya ilinde Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğinden dosya esasının bu şekilde kapatılmasına karar verildi. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DOSYANIN ......
Mahkemece, davacının dava dışı ...dan satın aldığı dava konusu taşınmaza ilişkin kredi borcunun tamamını ödediği, ...nın davalı bankadan kullandığı kredi kartı nedeniyle doğan borcunu ödememiş olmasının sorumluluğunun davacıya yükletilmesinin mümkün olmadığı, kaldırılması istenen ipoteğin, dava dışı ...ya kullandırılan konut kredisi nedeniyle kurulduğu, kredi borcunun tamamen geri ödenmesiyle de kaldırılması gerektiği ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalı banka ile dava dışı 3. kişi arasında imzalanan tüketici kredisi nedeniyle davacının daha sonra satın almış olduğu taşınmaz üzerinde kurdurulmuş ipoteğin kaldırılmasından kaynaklanmakta olup; davacının ipoteğe konu tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklı tahsilatın tamamının banka tarafından yapılmış olması nedeniyle taşınmazda tapu siciline ... A.Ş. lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesi taleplidir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka lehine taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiği, ipotekten kaynaklı borç bulunmadığı, davacının ipoteğin kaldırılması talebinin davalı yanca da uygun görüldüğü ancak ipoteğin kaldırılması için işlem yapılmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı bankadan 14/07/2008 tarihli konut kredisi finansman sözleşmesi ile kredi aldığını, kredinin teminatı olarak satın alınan taşınmaz üzerinde 15/07/2008 tarihinde 70.487- TL miktarlı 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, kredi borcunu erkenden ödediğini ancak davalı bankanın hesabı bir türlü kapatmadığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borç ( anapara, faiz, komisyon, sigorta primleri, erken ödeme cezaları vs. ) tümüyle ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılması için 350-TL masraf istendiğini ileri sürerek, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin haksız şart niteliğindeki 3.maddesinin iptaline, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşullar ortadan kalktığından ipoteğin fekkine, davalı tarafça sebep olunan 63,43- TL noter masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dava ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı dava dışı şahıstan ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, kredi borcu ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka ise ipoteğin davadışı satıcının davalı bankaya olan tüm borçlarını kapsadığından ve şahsın oğlu ile imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğundan devam eden icra takibi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Ipoteğe konu temel ilişkinin ticari krediye ilişkin olduğu ve dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 248,35 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....