Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.01.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1605 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kal suretiyle elatmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline, meni müdahale ve eski hale getirme tazminatı için ayrı ayrı vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale iade istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,8.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, Kanunun 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir....

      Dava, müdahalenin önlenmesi, eski hale getirilmesi ve zararın tazmini istemine ilişkindir. 1-Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen 07/03/2019 tarih ve 2018/1696 E.- 2019/364 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 20....

        Davaya konu olayda davacılar, davalının kendi taşınmazı üzerine ruhsatsız yani imara aykırı olarak yaptığı pencerenin taşınmazlarına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalının kendi taşınmazına yaptığı pencerenin salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca kapatılarak eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Diğer yandan davalının söz konusu pencereyi ışık, hava almak amacıyla değil de kendisine hiçbir faydası olmayan, doğrudan aile mahremiyetini gözetlemek için imara aykırı olarak açtığının belirlenmesi halinde davanın kabulüne karar verilebilir....

          "İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Komşuluk Hukukundan Kaynaklı Elatmanın Önlenmesi MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Temyize konu uyuşmazlık; komşuluk hukukundan kaynaklı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da davayı etkilemez. Somut olayda, davacı komşu taşınmazda yapılan inşaat sırasında davacı taşınmaz üzerindeki araçlara boya sıçratılması sonucu verilen zararın tazmini istemektedir. Eldeki dava açılmadan önce davacı Ankara 12. SHM'nin 2017/188 D.İş dosyasında tespit yaptırmış ve bilirkişi raporuna göre davayı açmıştır. Bu rapor dışında mahkemece tek rapor alınmış ve alınan raporda tarafların kusur oranları belirtilmiş, ancak raporda zararın tespitine ilişkin ve davacı tarafından zararın giderildiğine dair sunulan faturadaki ödemenin zararın giderilmesi nedeniyle olup olmadığı hususunda esasa ilişkin bir değerlendirme bulunmadığı görülmüş, mahkemece davalı taraflarca kabul edilmediği anlaşılan değişik iş dosyasındaki rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır....

            Davacılar, hafriyat dökülmesi nedeniyle taşınmazlarının kullanılamaz hale getirildiğini ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlarının da hafriyat altında kaldığını, zararlarına ilişkin tespit yaptırdıklarını ileri sürerek, uğradığı maddi zararlarının tazmini isteminde bulunmuşlardır. Davalı, müdahalenin Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü’nün yol genişletme çalışması nedeniyle meydana geldiğini, kendilerine yöneltilen davanın husumetten reddi gerektiğini, eski hale getirme masrafları ve oluşan zararın tazmini doğrultusunda kamulaştırma bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle tespit raporuna itibar edilemeyeceğini, kamulaştırma bedeli olarak bir talep olacaksa muhatabının Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/5 Değişik İş Sayılı dosyası ile yapılan tespitte özetle 'bu toprağın gevşek olması ve homojen olmadığından dolayı suyu gördüklerinde kolayca ayrıştığı ve harekete geçtiği bilinmekle, zamanla çökmeler ve kaymaların olabileceğini, bu durumu ile tespit talep edene ait olan 2049 parsele zarar verebileceği görüşüne varıldığını, eski malik Adem Kaplan tarafından Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/5 Değişik İş Sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte bilirkişi eski hale getirme bedelini 91.350,00.-TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin ortaya çıkan eski hale getirme bedelini karşılamasının mümkün olmadığından öncelikle davalıya Alanya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4364 Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderilmiş olduğunu ancak dosyaya itiraz edildiğini, itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, ayrıca tespit dosyası ve icra dosyasına olmak üzere 2.000,00....

              Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır."...

              UYAP Entegrasyonu