Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2008 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazaanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı ... tarafından yol boyunca dikilen çınar ve karayemiş ağaçlarının davacının taşınmazlarına zarar verdiği iddiasıyla komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, belediye başkanlığı davaya konu ağaçların davacının taşınmazlarına tecavüzlü olmadığını ayrıca zarar da vermediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Komşuluk Hukukundan Kaynaklanan Müdahalenin Men'i, Eski Hale Getirilmesi, Tehlikenin Önlenmesi Ve Tazminat KARAR : Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.11.2020 tarih ve 2018/48 Esas, 2020/909 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde müdahalenin men'i, eski hale getirme ve eski hale getirme bedelinin davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Davalılar... ve ..., eski hale getirme bedelinin fahiş olduğunu ve meranın eski hale getirildikten sonra bedel istenebileceğini savunmuşlar; diğer davalılar yanıt vermemiş duruşmalara da katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Mülkiyet hakkı sahibi olan ..., haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan davalarda davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, sonuca etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da davayı etkilemez. Somut olayda, davacı komşu taşınmazda yapılan inşaat sırasında davacı taşınmaz üzerindeki araçlara boya sıçratılması sonucu verilen zararın tazmini istemektedir. Eldeki dava açılmadan önce davacı Ankara 12. SHM'nin 2017/188 D.İş dosyasında tespit yaptırmış ve bilirkişi raporuna göre davayı açmıştır....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup - bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, varsa; davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.05.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi tazminat, eski hale getirme istemine ilişkindir. Bölge Adliye mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen kararlara uygulanan HMUK 427/2. madde de kesinlik sınırı yönünden taşınır mal ve alacak davalarından söz edilmekle birlikte HMK 341/2. Madde malvarlığı davası ibaresini kullanmış olduğundan taşınmaz mallar bakımından da bir istisna öngörülmemekle taşınmaz malvarlığına ilişkin davalarda da değer itibari ile kesinlik sınırı belirlenmelidir. Karar tarihi itibari ile mahkemece belirlenen değer kesinlik sınırının altında olup verilen karar kesindir. Yerel mahkemece davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.060,80 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olup karar tarihi itibariyle hüküm altına alınan miktar yönünden karar kesin niteliktedir....

          Dava konusu mera parselinin davalıya kiralanıp, davalının daha önceki kiracılar gibi mera'nın meralık vasfını bozacak nitelikte tarla olarak kullanıldığı anlaşılmakla; davalının eski hale getirme tazminatından sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Zira, eski hale getirme tazminatına hükmedebilmek için, davalının eylemi ile mera'lık vasfının bozulması arasında illiyet bağının varlığının tespiti yeterli olup, dosya kapsamındaki 26.05.2006 günlü Ziraat Teknikeri Bilirkişisi ...'nin raporuna göre, taşınmaz üzerinde uzun yıllar zirai bitkiler yetiştirildiğinden taşınmazın mera'lık vasfının bozulduğu saptanmış, dava konusu yer için toplam 239.79 YTL. eski hale getirme bedeline ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu