Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davlarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda, somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.06.2006 gününde verilen dilekçe ile mer'aya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 50 ve 51 parsel sayılı mer'a vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve mer'anın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, eski hale getirme bedelinin reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere alatmanın önlenmesi, ilave eklentilerin kaldırılması, eski hale getirme ve muarazanın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunması yeterlidir. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur....

        yapılmış ise de; bugüne kadar olumlu bir gelişme olmadığını, davalının gerek çaplı taşınmaza tecavüzü, gerekse komşuluk hukukuna aykırı olarak tahammül edilemez şekilde yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılmasına, eltamanın önlenmesine, yıkama ve komşuluk hukukuna aykırılığının giderilmesine, ayrıca davalının yola yaptığı müdahalenin de önlenmesine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkiline ait Sinop ili Merkez İlçesi Kabalı Köyü Köyiçi mevkinde kain tapunun 13 pafta 1233 parselinde kayıtlı çaplı taşınmaza ve ayrıca taşınmazlar arasındaki yola öncelikle davalı tarafından vaki elatmanın önlemesine, eski hale iade ve yıkıma, olmadığı takdirde komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine ve eski hale iade ile yıkıma, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        Davalı idare vekilinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, terditli açılan kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava konusu taşınmazların eski hale getirme ve bedelinin tahsili ; eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden fazla olması halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların uygulama imar plan ve belediye sınırları içerisinde kaldığı, çevresinde seyrek yapılaşma bulunduğu belediye hizmetlerinden yaralanabilecek durumda olduğu anlaşıldığından, arsa niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 532 ada 25 parselde kain binadaki birinci kat 5 No'lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalıların ise bu binaya bitişik iki katlı binanın maliki olup zemin katında "......

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

            Bakanlığının, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili davası açma hakkı olmadığından davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu