Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adliyesi Mahkemelerinde çok sayıda duruşmalarının olması sebebi ile katılamadıklarını, eski hale iade talebi ile yeni duruşma gününün verilmesi talebinde bulunulmuş; mahkemece 19.03.2013 tarihli ek karar ile; davacıların davanın açılmamış sayılmasına dair kararı temyiz hakları bulunduğu ve henüz bu kararın davacılar tarafından temyiz edilmediğinden eski hale getirme talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir. HMK.nun 98. maddesi hükmü gereğince, eski hale getirme istemi ilgili davaya bakan mahkemeye yapılır. Davanın takip edilmemesi nedeni ile HMK 150/6 maddesi uyarınca verilen davanın açılmamış sayılması kararları usule ilişkin olup uyuşmazlığı esastan çözen ve mahkemenin mutlak anlamda o işten el çekmesini gerektiren bir karar değildir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Tazminat K A R A R Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan doğan elatmanın önlenmesi, eski hale iade ve tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Maddesi gereğince açılmış olan el atmanın önlenmesi ve Yine TMK nun 737 ve 738. maddeleri gereğince komşuluk hukukundan kaynaklı el atmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE GETİRME,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaz elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 260 parsel sayılı taşınmazın 3.256,07 m2'sinin yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi için ... Genel Müdürlüğü lehine ......

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı tarafından verilen 21.01.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının haksız olduğu, bu yönde verilen Yargıtay ilamlarının mevcut olduğu, fazla yatan harcın derhal iadesi gerektiği, dava devam ederken taşınmazın, 20.07.2017'de Perihan Koyunseven'e kaçak binanın satıldığını, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, kaçak yapıların yıkılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin men'i ve maddi tazminat davasıdır. Yargıtay 14....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            Ne var ki, davacının dava dilekçesinde eski hale getirme istemeyip yalnızca eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunduğu dikkate alınmaksızın, mahkemece, istek aşılmak suretiyle hem taşınmazın eski hale getirilmesine, hem de eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinde, hükmün, 2. fıkrasındaki, “.... taşınmazın eski hale getirilmesine ....'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, düzeltilmiş bu haliyle kararın 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 436/2. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Manevi tazminat istemi, şahıs varlığı haklarına ilişkin olup, davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece, tek parsel üzerinde kurulu ana taşınmazdaki projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirme istemi yönünden dosyanın tefrik edilmesi, yeni esasa kaydedilerek sadece projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirme istemleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi; diğer taraftan mahkemece manevi tazminat istemi yönünden işin esasına girilerek bu konuda bir karar verilmesi gerekirken, davadaki tüm talepler yönünden, sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, davanın bütünüyle sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi yerinde değilidir....

                UYAP Entegrasyonu