"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, anataşınmazda kat mülkiyetinin 07.12.1994 tarihinde kesinleşen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.11.1994 tarih ve 1194/107 E.-1994/255 K. sayılı mahkeme kararı ile kurulduğunu, apartmanda otuz adet bağımsız bölüm bulunduğunu, 30 nolu bağımsız bölüm zemin kat depo vasıflı iken, tapuda dükkan olarak tescil edilmiş olduğunu beyanla, 30 numaralı bağımsız bölümün niteliğinin depo olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 30 nolu taşınmazın niteliğinin depo olarak düzeltilmesine, tapuya bu şekilde tesciline karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili ise, 27.11.2007 tarihli protokol ile 22.09.2006 tarihli sözleşmedeki paylaşım değiştirilerek davacıya 1. bodrum katta 1 ve 4 no'lu dairelerin verileceğinin kararlaştırıldığını, 3 no'lu dairenin kapıcı dairesi olacağının açıkça görüldüğünü, kapıcı dairelerinin ortak yerlerden olduğundan bağımsız bölüm numarası verilemeyeceğini, bu nedenle bodrum katta 4 yerine 3 bağımsız bölüm olup, 4 nol'u bağımsız bölümün 1. katta olduğunu, protokole göre davacıya teslimi gereken 4 no'lu bağımsız bölüm ile projeye göre teslim edilen 3 no'lu bağımsız bölümün aynı yer olduğunu, sorunun sadece bağımsız bölüm numaralarından kaynaklandığını, bağımsız bölüm teslim edildiğinden davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava konusu somut olayda 20 nolu bağımsız bölümün tapuda 3. kişiye devri nedeniyle değeri talep edilmiş, yargılama sonucunda rayiç bedele hükmedilmiştir. O halde 20 nolu bağımsız bölüm için müspet zarar kapsamında talep edilen gecikme giderimi isteminin reddine karar verilmesi usul, yasaya ve yönteme uygun görülmüştür. 11 nolu bağımsız bölüm açısından davacı yanın isteminin kısmen yerinde olduğu anlaşılmıştır. Şöyle ki; Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2 ve 3. maddeleri uyarınca inşaatın teslim tarihi tadilat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 24 ay olduğu, 30. madde gereğince inşaatın 3. maddenin 3. şıkkında tayin edilen sürede bitirilememesi halinde 6 aylık ilave süre verileceği hüküm altına alınmıştır....
Paydaş ve bağımsız bölümlerin sayısı itibariyle her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü, taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanununun 50/2. maddesine uygun nitelikleri taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mirasçıların murisine bir adet bağımsız bölüm düşecek şekilde elbirliği halinde mülkiyet hakkına sahip olanlara tahsis edilebileceği hususu da dikkate alınarak, anataşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurularak ortaklığın giderilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak hüküm kurulması ve son tapu kaydına göre tüm maliklerin davaya dahil edilmesi gerekirken, anlatılan hususlar dikkate alınmaksızın eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....
Paydaş ve bağımsız bölümlerin sayısı itibariyle her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü, taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanununun 50/2. maddesine uygun nitelikleri taşıdığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki verasetnamenin incelenmesi sonucunda; mirasçıların her birine bir adet bağımsız bölüm düşeceği hususu da dikkate alınarak, ana taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurularak ortaklığın giderilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak hüküm kurulması gerekirken, anlatılan hususlar dikkate alınmaksızın eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Sözleşmeden sonra arsa payı devri yapılmış, tevhidler ve imar uygulaması sonucu 5472 ada 12 ve 11 nolu parseller oluşmuş, 10.11.2003, 25.11.2002 tarihinde yapı ruhsatları kooperatif adına alınmış, henüz kat irtifakı kurulmamıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemelerinde binanın ilave katlı ve tek dükkan olarak inşa olunduğu, ilave kattan davacılar payına isabet eden bedel ile dükkan yapılmadığından bedeli hesaplanmıştır. Davalı, dükkanın bölünerek verilebileceğini savunduğu halde bu husus üzerinde durulmadığı gibi fazla inşa olunan katla ilgili masraflar hesaplanıp davacı payı da düşülmemiştir. Öte yandan henüz kat irtifakı kurulmadığından D blok 4. kat (7) nolu bağımsız bölüm biçiminde tanımlamanın da infaz kabiliyeti yoktur. Bu haliyle mahkemece yeterli inceleme yapılmadığı ortadadır....
Taşınmazın bu niteliğine göre üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Yasasının 50/2. maddesi hükmüne uygun olup, paydaş ve bağımsız bölüm itibariyle her bir paydaşa da en az bir bağımsız bölüm düşmektedir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması veya bir kısım bağımsız bölümlerin başlı başına kullanılmaya elverişli halde bulunmaması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıklar 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 E., 1988/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile çözüme ulaştırılmaktadır. 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 E., 1988/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 04.07.2005 tarihinde hisse devri suretiyle...'a isabet eden bahçe katı 2 nolu dairesini ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve hisseleriyle devraldığını, davalı kooperatifçe hak sahibi olduğunun kabul edildiğini, kooperatifin 1998 yılında yapılan genel kurul toplantısında fazla yapılan on adet dairenin satışına karar verilmesi üzerine ...'...
Davalı ... ...vekili; iştirak halindeki taşınmazlardan yalnızca 2016 ada 8 parsel de kayıtlı 2, 4, 5 no'lu bağımsız bölümlerin satışı için yetki verildiğini, alacaklı davacıların yetkisi olmadığı halde 3 no'lu bağımsız bölüm için de ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası açtıklarını, 3 no'lu bağımsız bölüm bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu bağımsız bölümler için terekenin paylaşımı talebi ile açılan dava sonunda müvekkili adına tesciline karar verildiğini, hukuksal dayanaktan yoksun olarak açılan konusuz davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....