Davalı vekili cevabında, İİK'nun 72. maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğini davacının, ödemenin üzerinden 10 sene geçtikten sonra dava açmakla zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, "oğlumun borcu" diyerek icra emrine itiraz etmediğini, çekleri oğluyla ortak kullandıklarını savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı, babası ...’in 03.01.2010 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak çocukları ... ve ... ile ikinci eşi olan davalının kaldığını, kendisinin İsviçre'de ikamet ettiğini ve çalıştığını, banka faizlerinin yüksek olması nedeniyle birikimlerini değerlendirmek amacıyla babası ile ortak hesaplar açıldığını, tek başına açtığı hesaplarda da babasına vekaletname verdiğini, 2000 ila 2005 yılının sonuna kadar devam eden ortak hesaplardan hiç para almadığını, babasının 2005 yılında ortak hesapları kapattığını, toplam paranın 700.000,00 TL olup bunun 350.000,00 TL’sinin kendisine ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile davalının miras payına isabet eden toplam 100.000,00 TL'nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
KARAR Davacı, davalı ile 18.05.2011 tarihinde bankada ortak hesap açtıklarını,hesapta bulunan paranın 190.000,00 TL.sının haber vermeksizin davalı tarafından çekildiğini,bu paranın 95.000,00 TL.sının kendisine ait olması nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptığını,takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davanın evlilik birliği içinde edinilmiş mallara katılım ve katkı payına ilişkin olduğunu,bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini dilemiştir. Mahkemece,aile hukukundan kaynaklanan tüm davaların aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine,karar kesinleştiğinde dosyanın aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; dosyaya davalı tarafça delil olarak ibraz edilen belgede ; davacı taraf ile dava dışı Serkan arasında 27.02.2020 tarihinde bir protokol imzalandığı, işbu protokolün ; T3 Ceyhan'ın Garanti Bankası hesabına gönderilen 100.000 tl'nin bakiye kalan 55.000 tl'si Serkan Ceyhan tarafından ödenecektir. T3 Ceyhan'dan kalan bakiye talep edilmeyecektir. Serkan Ceyhan, 55.000 tl bakiyeyi 30 mayıs 2020 tarihinde ödemeyi kabul eder." şeklinde olduğu görülmüştür. Davacı bu protokoldeki imzasına itiraz etmemiş ise de ;dava ve takip konusu paranın davalı hesabına gönderildiği , iade edilen kısım dışındaki bakiyeden,adi ortaklık da kurulmadığından ,sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca davalının sorumluluğunun bulunduğu,bu sebeple bu protokolün davalıyı borçtan kurtarmadığı değerlendirilmekle,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
GmbH’nin sessiz ortaklık projesi kapsamında Alman yasalarına göre ortak olduğunu, bu şirketinde Türkiye’deki ... Holding AŞ. ile ortaklık kurduğunu,tüm bunların sermaye piyasası kanununa uygun olduğunu, kendisinin şahsen para almadığını,davanın davacının ortak olduğu şirketlere karşı açılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının davalıya ödünç verdiğini ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davalı ve şirketlerinin yurt dışında ortaklık vaadi ile toplanan dövizlerin başka şirketlere transfer edilerek pek çok kişinin mağdur edildiğini ifade ettikten sonra kendisine iki yıl içinde % 64 kar payı ödeneceği vaadi ile davalıya 100.000 DM para gönderdiğini ancak parasını ve kar payını alamadığını bildirerek ödediği paranın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bu alınan paranın yurtdışında kurulan ......
Davalı, bu paranın ortak hesaba kendisi tarafından yatırıldığını, paranın kendisine ait olduğunu, banka faizinden yararlanmak için murisin yönlendirmesi ile paranın müşterek hesaba yatırıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava; müşterek hesaptan çekilen 23.585,00 TL nin tahsili istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesi tarafından ise, davacının talebinin müstakilen açılan ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan ortak hesaptaki paranın tahsiline yönelik olup BK’daki genel hükümlere tâbi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanuna 5133 sayılı Kanun ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde "22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medenî Kanunun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin" aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Somut olayda davacı, davalı ile boşandıklarını, evlilik birliğinin devamı sırasında tarafların ortak hesabındaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiği iddiası ile hesaptaki paranın yarısının tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının ve maddi, manevi tazminatların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışnıda kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi...
boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafında, ortak çocuk ...'...