Davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. ...-Dava borsada hisse senedi almak amacıyla verildiği ileri sürülen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükme esas alınan 06.04.2005 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere Emlakbank Harbiye Şubesindeki davacıya ait hesaptan davacıya ....03.1997 tarihinde 200.000 USD'nin nakden ödendiği, bu tutarın TL karşılığının ....108.000.000 TL olduğu aynı gün Erciyes A.Ş. nezdindeki ... hesabına ... teslimatı açıklaması ile ....500.000.000 TL yatırıldığı ifade edilerek çekilen bu paranın ....500.000.000 TL'lik kısmının davacıdan temin edildiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, davacı ...'ın bu bedeli ...'...
tarafından yapı ortaklığı şeklinde yapılan inşaata harici sözleşme ile ortak olduklarını,ancak davalıların sözleşmeye aykırı davrandıklarını,tapuyu da ödedikleri parayı da vermediklerini ileri sürerek ayrı ayrı 25 000 000 000 TL zararın ticari faizi ile tahsilini istemişlerdir. Davalı,... taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunu kendisinin devir yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Birleşen davanın davacıları Kadir ve ... ise ...’ın 20 124 435 000 TL,...’in 19 023 320 000 TL ödediğini, bakiye 4.142.175.000 TL daha ödemeleri gerektiğini ileri sürerek bu paranın davalılardan tahsilini istemişlerdir....
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı, yurtdışında mukim ve ayrı bir tüzel kişiliği olan şirkete ortak olduğu, her şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bulunduğu, yönetim kurulu üyeleri aynı olsa da tüzel kişiliklerin farklı olması nedeniyle davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı ve bu nedenle de davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile reddedilmiştir....
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı, yurtdışında mukim ve ayrı bir tüzel kişiliği olan şirkete ortak olduğu, her şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bulunduğu, yönetim kurulu üyeleri aynı olsa da tüzel kişiliklerin farklı olması nedeniyle davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı ve bu nedenle de davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile reddedilmiştir....
H Ü K Ü M ; Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9,200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6- HMK.'nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM'da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2023 Katip ......
Bitkisel ...şirketine davacının ortak olması için tarafların sözlü olarak anlaştığını, 90.000,00 TL ve 36.000,00 TL nin ortaklık bedeli adı altında, 8.270,00 TL nin ise borç adı altında davalıya gönderilmesine rağmen davalının ortaklığın kurulması için edimini yerine getirmediğini, verilen bedelden sadece 20.000,00 TL yi iade ettiğini, kalan miktar için takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi ve ekleri davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının davaya süresinde cevap sunmadığı anlaşılmıştır. Davalının sunduğu beyan dilekçesi de ise; müvekkilinin davacı ile hiçbir bağının bulunmadığını, müvekkilinin eşinin davacı ile ortak olma konusunda görüşme yaptığını ve ortak olduklarını, müvekkilinin eşinin hesaplarının blokeli olduğu için davacının ödemeyi davalıya yaptığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın reddini talep etmiştir....
Bu karara karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle ortak çocuk yararına aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 13/10/2015 tarihli ilamı ile davacı kadın lehine takdir edilen maddi tazminatın ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olması sebebiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına 30.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir....
O halde mahkemece, bankada bulunan mevduatın ortak hesap olduğu gözetilerek, murisler .... ve....'in ayrı ayrı mirasçılık belgeleri temin edilerek her iki pay hakkında ayrı ayrı elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, ortak hesaptaki tüm paranın murislerden ...'e ait olduğu sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
kabul edileceği" ortak çocuk Süleyman'ın baba yanında kalacağı belirtilmiştir....