Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tazminatının 945.000,00 TL olduğu bilirkişi heyetinin 06/02/2023 tarihli raporuyla tespit edilmiş olup, mahkememizce gerekçeleriyle hesaplama şekliyle bu rapor kabule şayan bulunmuş ancak birleşen----- esas sayılı dosyada, yüklenici hak edişinden ( alacağından ) 610.000,00 TL gecikme tazminatı indirildiğinden mükerrerliğin önlenmesi açısından bu miktarın tenzili gerektiği, buna göre kalan gecikme tazminatı tutarının 335.000,00 TL olduğu belirlenmiş,Davacının 22/03/2022 tarihli ek rapora karşı düzenlediği itiraz dilekçesinde gecikmeler sebebiyle 58 kat malikine kira ödemesi yaptığını, bu kapsamda 7.145.600,00 TL kira ödediğini ancak raporda hesaplanmadığını ayrıca ----- ödemeleri bulunduğunu, yüklenicinin firma işçilerine ödenen ücretlerin bulunduğundan bahisle itirazda bulunmuş ise de, süre yönünden yüklenicinin sadece kalan işleri tamamlama süresi kapsamında zararlardan sorumlu olduğu, öte yandan kararlaştırmaya nitelik itibariyle "götürü tazminatı" olarak değerlendirildiği zira ifaya...

    AHM 2010/301 e sayılı dosyasında gecikme tazminatı talep ettikleri, bozma kararları sonrasında son olarak davanın kısmen kabulüne ilişkin 2018/613 E sayılı dosyada karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediği, Abdullah mirasçısı olan davalıların gecikme tazminatı taleplerinin takibe konu ettikleri, davacı ise henüz takibe konu edilen gecikme tazminatını ödemediği, davalı Hüseyin'in ise gecikme tazminatını dava veya takibe konu etmediği anlaşılmıştır. Davalı Hüseyin tanığı; davalı Hüseyin'in teslim tarihinden 9- 11 ay sonra, Abdullah mirasçılarının 2 yıl sonra teslim aldığını, davacının Hüseyin'e ''kardeşinle davalıyız, hisseyi alsak bile bir işlem yapamayız, bu sebeple daha sonra devir alalım'' dediğini beyan etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı gecikme (kira) tazminatı istemine ilişkindir. Her ne kadar Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, Mersin 4....

      Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı tarafça adi yazılı belge niteliğine dönüşen çeklerin, davalı yüklenici şirket tarafından, taraflar arasında yapılan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine istinaden gecikme tazminatı alacağından kaynaklı olarak verildiğinin iddia edildiğini buna göre uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK'nun 470.maddesinde düzenlenmiş bulunan eser sözleşmesinden kaynaklandığı,davacıların tacir sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir....

        Her ne kadar sözleşmenin feshi ile gecikme tazminatı değil menfi zarar talep edilebilecek ise da, davacının talep ettiği gecikme tazminatının sözleşmenin feshinden sonraki döneme ait olmadığı, sözleşme ile kararlaştırılan ve uzatılan süreden sözleşmenin feshine kadar geçen süreye ilişkin gecikme tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Gecikme tazminatının da taraflarca akdedilen sözleşmede karşılıklı olarak akdedildiği bu itibarla davacının gecikme tazminatı talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Dosya bu hususta hesaplama yapılması için bilirkişiye verilmiş ve bilirkişiler tarafından davacının 275 gün karşılığı gecikme tazminatı talep edebileceği sonucuna varılarak hesaplama yapılmış, yapılan hesaplama sonucundan da davalının hak edişleri mahsup edilerek 80.295,08- TL gecikme cezası hesaplanmıştır. Ancak mahkememizce yapılan incelemede, davalıya verilen sürenin dolmasından 275 gün sonra sözleşmenin feshine karar verildiği görülmüştür....

        Mah. 2947 Ada 54 parselde yapımına başlanan projesinde A1 Blok 49 nolu daireyi KDV hariç 242.600,00 TL bedelle satın aldığını, sözleşme gereği konutun en geç 30.06.2011 tarihine kadar teslim edilmesi gerektiğini, aksi halde sözleşme bedelinin binde 5’i oranında gecikme tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, dava konusu konutun 2012 yılı sonunda tarafına teslim edildiğini, geç teslimden kaynaklı kira alacaklarının davalıya gönderilen ve 9.3.2012 tarihinde teslim edilen ihtarname ile talep edildiğini, konutun teslim edilmesine rağmen tapusunun halen adına devredilmediğini beyan ederek; tapuda ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 2947 Ada 54 parselde yapımına başlanan projesinde A1 Blok 49 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın adına tesciline, geç teslim nedeniyle 19 aylık 13.490,00 TL gecikme tazminatının ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 9.3.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline teslimi gereken dairelerin sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, dairelerin teslimi gereken tarih ile fiilen teslim edildiği tarih arasındaki bina ortak giderlerinden (aidat, yakıt vd.) davalı yüklenici şirket sorumlu olmasına rağmen, bu bedelin bina yönetimine müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bina yönetimine bu kapsamda ödenen 14.000,00 TL ile dairelerin geç tesliminden kaynaklı gecikme tazminatı alacağı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla gecikme tazminatı talebini 55.825,00 TL’ye arttırarak, neticeten toplam 69.825,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalı vekili, dairelerin süresinde tamamlandığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            imzalandığı tarihe eklenecek 36 aylık kanuni teslim süresi sonu ile teslim tarihi arasındaki süre için yapılması gerektiğini, davacının aylık 1.500- TL gecikme tazminatı alacağına hak kazanması gerektiği yönündeki iddiasının kabul edilemez ve fahiş olduğunu, konutun davacı tarafından aylık 905,00- TL taksitlerle satın alındığını, aylık 1.500,00- TL kira kaybı talebinde bulunulmasının MK.2.maddesi gereği dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını belirterek taraflar arasındaki sözleşme nedeni ile gecikme tazminatı, kira kaybı taleplerinin ileri sürülmesinin mümkün olmadığını belirterek haksız vc hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir....

            Gecikme zammı ilgili talebe gelince; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2021/1592 Esas, 2021/4235 Karar nolu 19/04/2021 tarihli ilamında vurgulandığı üzere; Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı, hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı, gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Özel dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre; abonelik sözleşmesinden kaynaklı ödemelerde gecikme olması halinde, 6183 sayılı Yasada belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, sözleşmede gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmesi gerekir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03/03/2020 tarih ve 2018/351 Esas, 2020/197 Karar sayılı kararında özetle; "Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, sözleşme konusu taşınmazın resmi devri de yapılmadığı için gecikme tazminatı istenemeyeceği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu