"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....
Dosyanın incelenmesinde, velayetin değiştirilmesi istenen çocuğun tarafların evlilik dışı birlikteliğinden dünyaya geldiği, 10/12/2021 tarih ve 1 nolu tanıma senedi çocuğun davacı baba tarafından tanınarak çocuk ile baba arasında soy bağının tesis edildiği, TMK'nın 337. maddesi gereğince velayet hakkının davalı annede olduğu anlaşılmaktadır....
Davacının, reddedilen velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 336. maddesinde "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." denilmektedir. Bu hükme paralel diğer bir düzenleme ise TMK.nun 182. maddesi olup, velayet ve buna bağlı olarak velayet tarafına verilmemiş olan ebeveyn ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1.343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....
gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile müşterek çocuk Erkin Arın Gökçe'nin babası davalı T3 olan velayetinin değiştirilerek velayetinin annesi davacı T1 verilmesine, Velayeti annesine verilen küçük ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellendiğini, davalı babanın yeni eşi tarafından müşterek çocuğa şiddet uygulandığını, çocuğun annesine gitmemesi konusunda tembihlendiğini, sosyal inceleme raporunda çocuğa ait düşünce ve beyanların tembihlenmesi sonucunda oluşturulduğunu, bu durumun raporda da belirtildiğini, çocuğun yaşı itibariyle anne sevgisine muhtaç olduğunu, davacı müvekkilinin artık sabit ikametgah sahibi olduğunu, müvekkilinin birlikte yaşadığı eşinin herhangi bir çocuğu olmadığını, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir....
Davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk arasında ilkin 22/04/2021 tarihli celse 5 nolu ara karar ile tedbiren kişisel ilişki düzenlenmiş, daha sonra ise 04/10/2021 tarihli ara karar ile kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her şeyden önce dava neticesinde elde edilecek sonuç gibi ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı-karşı davalının tedbir olarak velayet talebi yerinde değildir. Tedbiren kişisel ilişki düzenlemesi talebi yönünden ise; müşterek çocuk ile davacı-karşı davalı anne arasında yukarıda belirtildiği üzere kişisel ilişki düzenlemelerine ilişkin ihtiyati tedbir kararı bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin değiştirilmesini gerektiren ivedi bir durum ileri sürülmediği gibi böyle bir durumda mevcut değildir. Davacı-karşı davalının ihtiyati tedbir isteminin reddi gerekmiştir....
Öte yandan; dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere 24/06/2019 doğumlu Kaan’ın soybağı, Konya 6.Aile Mahkemesi’nin 2020/652 esas, 2022/398 karar sayılı ve 11/10/2002 kesinleşme tarihli ilamı davalı-davacı tarafından reddedilmiş olduğundan, bu çocuk yönünden boşanma davasında velayet ve kişisel ilişki hükmü kurulması da doğru olmamıştır. Birleşen velayetin değiştirilmesi davasına yönelik istinaf talebinin incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince verilen 08/06/2018 tarih, 2016/524 esas ve 2018/505 karar saylı karar davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmiş olup, kararda kesinleşen herhangi bir husus bulunmamaktadır. Nitekim; bu karar Dairemizce tamamen kaldırılmıştır. Buna göre davacı-davalı anne tarafından açılmış olan velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı anda konusu bulunmamaktadır. Boşanma davasında ise velayetin anneye verildiği de dikkate alındığında davacı-davalının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Toplanan delillerle, tarafların 06.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, 23.11.2009 doğumlu ...’nun velayetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında "her ayın 2. ve 4. hafa sonları cumartesi günleri sabah saat 9:30’dan Pazar akşamı saat 18:00 ‘a kadar, dini bayramların 2. günü saat 9:30’dan 3. günü akşam 18:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:30’dan 31. günü akşam 18:00’a kadar “ kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel İlişki düzenlemesinde asıl olan, çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte; analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Uygun ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....