"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı ...’nin katılım yolu ile temyizinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davalı ...’ın temyiz incelemesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı kocanın boşanma davası, yetki itirazı, velayet, kişisel ilişki ve davalı kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı koca ile fiili ayrılık dönemi içerisinde eşine hakaret eden ve bu suçtan mahkum olan davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Velayetin değiştirilmesi talebi yönünden;Müşterek çocukların yaşı, hazırlanan sosyal inceleme raporları, küçüklerin davacı-anne yanında kalmak istediğine dair iradesi, tarafların talepleri ve tüm dosya muhteviyatı dikkate alınarak davacı annenin küçüğün velayetini almasını engeller nitelikte bir durumun bulunmadığı, küçüğün bakım ve gözetimini yerine getirebilecek vasıflara sahip olduğu kanaatine varılmış, küçüğün üstün yararı gereği velayetinin davacı anneye verilmesine ve velayet hakkına sahip olmayan ebeveyn ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir......
nedeniyle kararın bozulmasına karar verildiği, Dairemizin 2020/783 Esas, 2020/982 Karar sayılı ilamı ile, davalı-davacı erkeğin velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüne baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davaya yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiş, bu kararın davacı-davalı kadın tarafından sadece kişisel ilişki yönünden temyizi üzerine Yargıtay 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar Ayşe Hanım ve Burak Samet'in velayetinin davacı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk Merve'nin velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar Ayşe Hanım ve Burak Samet için hükmedilen nafakanın karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, Merve yönünden aynen devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuklar Ayşe Hanım ve Burak Samet'in velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine yönelik kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Tarafların Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/196 Esas 2018/205 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiği anlaşılmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, çocuğunu rahatlıkla görmekte olduğunu, kişisel ilişki tesisinde hiçbir problem yaşamadığını, velayetin el değiştirmesi şartlarının oluşmadığını buna rağmen davacı tarafın asılsız iddialarla bu davayı açtığını, tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde davacı Mine lehine bağlanan 350 TL yoksulluk nafakasının, Mine'nin evlenmesi ve işe başlaması durumunda kaldırılacağı yönünde hüküm olduğunu, Mine'nin uzun süredir çalıştığını öğrenmelerinin üzerine bu nafakanın kaldırılması yönünde dava açtıklarını, akabinde huzurdaki davanın açıldığını, huzurdaki davanın caydırma amaçlı açıldığını, davacının velayet almak için gerekli imkanlara sahip olduğu konusunda dosyaya delil sunulmadığını, çocuğun babanın yanında kötü muamele gördüğü ve babanın çocukla ilgilenmediği iddialarının asılsız olduğunu, davacının çocukla kişisel ilişki günlerinde bile riayet etmeyip çocuğu görmeye gelmediğini beyanla; açılan davanın reddini talep etmiştir....
gerekçesi ile; "1- Velayetin değiştirilmesine ilişkin DAVANIN REDDİNE, Velayeti annede olan müşterek çocuk Egemen Çakıroğlu ile davacı baba arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA,Davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, Davacının velayetin değiştirilmesi davası reddedildiğinden iştirak nafakası talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Davalı tarafından usulüne uygun olarak açılmış iştirak nafakası artırma davası bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı, dava dilekçesinde; öncelikle müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü yada reddi söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken; davalı kadın yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; kişisel ilişki düzenlemesine yönelik davaların Yargıtay'da duruşmalı olarak inceleneceğine dair yasal düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan davalı- karşı davacının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayet davaları kamu düzeni ile ilgili davalar olup, daha önce aynı sebeplerle açılmış ve reddolmuş bir dava olduğundan bahisle davanın reddi mümkün değildir. Daha önce açılan ve red ile sonuçlanan dava tarihi 12/08/2021 eldeki dava tarihi ise 19/09/2022 dir. Davacı tarafından ileri sürülen vakıaların araştırılması için ayrıntılı sosyal inceleme raporu düzenlenmesi gerekirken Mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan daha önceki dosyada alınan 23/08/2021 tarihli rapora dayanarak ve davanın daha önce görülmüş olması nedeniyle reddi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Velayet ve Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....