Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar ayrı şehirlerde oturmaktadır. Velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup 10 yaşına kadar kademeli ilişki kurulması da doğru değildir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet İstemi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakları tedbiren anneye verilen müşterek çocuklar, 15.07.2003 doğumlu ... ve 05.11.2007 doğumlu ...ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olup müşterek çocukların, ayrı şehirde yaşayan baba ile yatılı kalmasına olanak sağlayacak ve babanın izin dönemlerine de uyumlu olacak şekilde, kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi uygun görülmemiştir....

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dinlenen tanık beyanlarından davacının alkolik olduğu, sarhoş olduğundan davalıya şiddet uyguladığı, bu durumun müşterek çocuk için tehlike arz ettiği, çocuğun tüm ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığı, davacının bağımlılık derecesinde alkol kullandığının sabit olduğundan öncelikle davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması kararına itiraz ettiklerini, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması kararı verilecek ise de yatılı olmamak üzere kişisel ilişki kurulması gerektiğini, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediğini, Avukatlık Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre davanın kısmen kabul kısmen reddi halinde davalı tarafın lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, istinaf incelemesi sonucu davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

      kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından terditli olarak açılan velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ödenmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....

          Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davalı- davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle baba ile çocuk arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı da olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            Dava, velayetin verilmesi olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına ilişkindir. 1- Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir....

            O halde ayın belirli haftalarında kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve yaz aylarında kurulan kişisel ilişki infazda duraksamaya yol açacak şekilde başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı annenin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ortak çocuğu ... 2013, ... ise 2015 doğumlu olup, çocukların yaşları dikkate alındığında, anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Mahkemece ortak çocuklar ile baba arasında her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10:00'dan 15. günü saat 18:00 arasında kurulan kişisel ilişki süresi çoktur. Kişisel ilişki düzenlenirken, asıl olan çocukların menfaati olup çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu