WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müşterek çocuk ... 1999 doğumlu olup, yaşı itibariyle babası ile yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına engel bulunmadığı gibi küçüğün baba yanında yatılı kalmasının, onun fiziksel ve ruhsal gelişimine olumsuz etkide bulunabileceğine ilişkin bir durumun varlığı da kanıtlanamamıştır. Gerektiğinde uzman görüşünden de yararlanılarak, küçükle baba arasında yatılı da kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması yönünden hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

    Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olduğu gibi, yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişkide başlayış ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir....

      çocuğun baba tarafından kaçırıldığını ve 3 günden fazla süre saklandığını, kişisel ilişkinin kurulması halinde bu olayların tekrarlayabileceğini belirterek kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1345 KARAR NO : 2021/649 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULDAN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/535 ESAS-2020/57 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacı babanın müşterek çocukları göremediğini, bu nedenle çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile müşterek çocuklar Naz ve Nehir ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. Pazar günleri sabah saat 10.00 dan akşam saat 17.00 e kadar kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmiştir....

        Can ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Ayın belirli hafta sonları çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde ve yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde de yatılı olacak şekilde uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

          Temyiz Sebepleri Davalı- davacı vekili; davacı babanın 4 yıldır çocuklarını görmek istemediği, davalı annenin, nafaka artırılması talebine sinirlenip, nafaka talebinden vazgeçirmek ve bezdirmek için çocukları her hafta, icra kanalı ile almayı tercih ettiği, kişisel ilişki kurma günlerinde çocuklara sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, uzman raporunun, çocukların beyanına ve isteklerine aykırı bir şekilde çocukların üstün yararı gözetilmeden, düzenlenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, zaten her hafta sonu kişisel ilişki tayin edilmesi karşısında, babanın bununla yetinmeyip, yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tayin edilmesi talebinin, çocukların anne ile olan kaliteli vakitlerinin, elinden alınmasına sebebiyet vereceği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

            Taraflar farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir, ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin annelik duygularını tatmine elverişli, çocuğun da anne sevgisini ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kişisel ilişki ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kişisel ilişki ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece çocuğun yaşı gözetilerek kişisel ilişki kurulduğunun ve koşulların değişmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece tarafların karşılıklı olarak açtıkları boşanma davaları kabul edilmiş...

                Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuklar ile velayet kendisinde olmayan anne arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Toplanan deliller ve anne hakkında ortak çocuğa karşı yaralama suçundan verilen beraat kararı da dikkate alınarak ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı anne arasında refakatçi olmadan kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 4-Boşanma davalarında vekalet ücretine davanın kabul veya reddi halinde hükmedilir. Kusur durumu vekalet ücretinin taktirinde dikkate alınmaz. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                  İlk derece mahkemesinin 20/06/2022 tarihli tensip ara kararının 16. bendi ile "16- Davacının çocuk ile kişisel ilişki talepli ihtiyati tedbir talebi değerlendirilmekle; davanın kişisel ilişki kurulmasına yönelik dava olduğu, davanın esasına çözecek mahiyette tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınarak bu aşamada tedbir talebinin reddine," karar verilmiştir. Davacı erkek; kişisel ilişki kurulması talebi yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin 20/06/2022 tarihli tensip ara kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Boşanma, ayrılık, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. Maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir....

                  UYAP Entegrasyonu