"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında "pedagog refakatinde kişisel ilişki" kurulması, somut olay açısından kişisel ilişkinin amacına uygun düşmeyeceği gibi babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını sınırlar niteliktedir....
Taraflar 25.12.2014 tarihli oturumda protokol sunmuşlar, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini kabul etmişler, ancak küçük ile baba arasında kurulacak kişisel ilişki konusunda bir düzenleme yapmamışlar ve konuyu hakimin takdirine bırakmışlardır. Kişisel ilişki, anlaşmalı boşanmada hakim tarafından re'sen düzenlenmiştir. Hakim tarafından bu hususta taraflardan kabul ettikleri bir düzenleme istenmesi, kabul edilen düzenlemeyi uygun bulmaması veya gerekli gördüğü değişikliğin taraflarca kabulü halinde buna uygun kişisel ilişki düzenlemesine gidilmesi gerekirken, kişisel ilişkiye dair düzenleme konusunda tarafların beyanı alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davalı anne ve ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur....
arasında boşanma kararı ile hem tedbiren hem de kesinleşmeden sonraya yönelik yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuş olup gerek davacılar gerek baba ve çocuğun aynı ilde yaşadıkları, babanın kişisel ilişki günlerinde çocuğun babaanne ve dede olan davacılar ile görüşmelerine engel bir durum bulunmadığı, davacıların babaya tanınan süre içinde torunlarıyla görüşme imkanlarının bulunduğu, davalı ile dava dışı baba arasındaki husumetin (öldürmeye teşebbüs olayı) davacılar yönünden olağanüstü hal oluşturmayacağı, kaldı ki baba ile kişisel ilişkinin sınırlandırılması sebebi ile davacılar lehine kişisel ilişki kurulması düşünülse dahi mevcutta babanın kişisel ilişki kurmasının sınırlandırmasının 6284 sayılı Yasa kapsamında geçici olarak uygulandığı, geçici kişisel ilişki sınırlandırmasının da ayrıca davacılar ile torun arasında kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerektirecek olağanüstü bir durum olarak kabul edilemeyeceği, küçüğün yaşı da dikkate alınarak hem baba hem de davacılar ile kişisel...
İlk derece mahkemesince alınan 05/09/2017 tarihli uzman raporunda hastane raporuna göre, çocuğun yaşayacağı yeni bir travmanın çocuk açısından olumsuz olacağı belirtilerek bu aşamada kişisel ilişkinin durdurulmasının uygun olacağı, çocuğun iyileşmesi halinde aşamalı, sınırlı ve güven duyulan kişi eşliğinde kişisel ilişkinin değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Jandarma teslim tutanağı, tanık ifadeleri, hastane raporu ve uzman raporu uyarınca, çocuğun huzurunun davalı-davacı baba ile kişisel ilişki nedeniyle ciddi olarak tehlikeye girdiği ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....
Taraflar ayrı yerde oturdukları ve ulaşım kolaylığı dikkate alındığında, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Kaldı ki, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Mahkemece, davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilerek, babanın babalık duygusunu tatminini sağlayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE: Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı baba ile 2014 doğumlu ortak çocuk Derin arasında kurulan kişisel ilişkiye dair verilen karar bölge adliye mahkemesince kaldırılarak baba ve çocuk arasında, "Her ayın l.ve 3.hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00'dan 3.günü saat 18.00'e kadar, her yıl okulların sömestr (Şubat) tatilinin 1.Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, ve her yıl 1 Ağustos saat 10.00'dan 31 Ağustos saat 18.00'e kadar" şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı anne tarafından...
Kişisel ilişki, anlaşmalı boşanmada hakim tarafından re'sen düzenlenmiştir. Hakim tarafından bu hususta taraflardan kabul ettikleri bir düzenleme istenmesi, kabul edilen düzenlemeyi uygun bulması veya gerekli gördüğü değişikliğin taraflarca kabulü halinde buna uygun kişisel ilişki düzenlemesine gidilmesi gerekirken, kişisel ilişkiye dair düzenleme konusunda tarafların beyanı alınmaksızın hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kişisel ilişki yönünden, davalı tarafından ise kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalıdır....