Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kişisel ilişki tesis edilirken aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması da doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya ve ziynet eşyası alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan sonra açılan eşya ve ziynet eşyalarına ilişkin alacak davası olduğuna göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ve çeyiz eşya alacağı yönünden HMK 362/1- a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere Hakim Hilal Erkeş'in (122394) ziynet alacağı yönünden karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı kadının 22.237,75 TL tutarındaki ziynet alacağı ve 7.025,00 TL tutarındaki eşya alacağı talepleri, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....

        Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas No, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Kocanın "boşanma" kadının "karşı boşanma" ve "ziynet alacağı" davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından da reddedilen ziynet ve eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebine ilişkin olarak, daha önce aynı mahkemenin 2009/274 esas sayılı dosyasıyla talepte bulunduğu, bu talebinden 21.09.2009 tarihinde feragat ettiği; böylece feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından mahkemece ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesinde; usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre; tarafların yerinde bulunmayan temyiz...

          DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat miktarı ve görevsizlik kararı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen manevi tazminat talebi, görevsizlik kararı, ziynet alacağı ve ev eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan ziynet alacağı ve ev eşyasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan ziynet alacağının miktarı 20.000,00 TL, eşya alacağı ise 15.364 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynetlerin ve ev eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların 06.06.2010 tarihinde evlendiğini, evliliklerinin 6 ay sürdüğünü, müvekkilinin evden hiçbir eşya almadan ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, dava dilekçesi ekinde gösterilen ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelleri olan 31.180 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....

              Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü kadına aittir. Kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Kadın da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı, davacı kadının ise aile bütçesini aşar miktarda harcama yaptığı, eşinin rızası olmaksızın akrabalarını müşterek konuta davet ettiği, belirlenen kusurlara göre davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, ziynet ve eşya alacağı davası yönünden; davacı kadının çeyiz senedine dayalı olarak alacak davası açtığı, çeyiz senedinin incelemesinde yazılı olan eşyaların davacı kadına çeyiz olarak verildiği, davalı tarafça çeyiz eşya senedindeki imzalara yönelik itirazda bulunulduğu,......

                  UYAP Entegrasyonu