Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet ve eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesiyle fazlaya dair haklarını saklı tutup, dava dilekçesi ile 800 TL. ziynet bedeli, 500 TL. eşya bedeli ve faiz talep etmiştir. 16.06.2010 tarihinde ise ziynet bedelini 20.905 TL. olarak eşya bedelini ise 7389 TL. olarak ıslah etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tazminat miktarları, erkeğin ziynet, eşya ve tazminat talepleri hakkında verilen karar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının; erkeğin ziynet, eşya ve tadilat alacağına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Bölge adliye mahkemesi tarafından belirlenen eksikliklerin giderilip sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine HMK 362/1-a ve 353/l-a-4 ve 6 md. uyarınca kesin olarak karar verilmiş olup bu sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların...

      Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05/05/2004 tarihli ve 2004/4- 249 Esas ve 2004/247 Karar sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....

      Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....

        Mahkemece davanın kabulü ile belirtilen eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olarak 39160 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince, eşya senedinde ziynet eşyalarının gramajı belirtilmemiştir. Mahkemece senette belirtilen ziynet eşyalarının niteliği, kaç gram olduğu taraflardan sorularak varsa buna ilişkin delilleri toplanıp, sonucuna göre rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yerel mahkeme kararı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek tarafından boşanma davası ile ziynet ve eşya alacağı yönünden maktu temyiz harcı yatırılarak temyiz edilmiş, temyiz defterine kaydedilmiştir. Davalı-karşı davacının ziynet ve eşya alacağına yönelik 316,95 TL nispi temyiz peşin harcı yatırılmamıştır. Bilindiği üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434/3. maddesinde, "temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir....

            Davacının birleşen ziynet eşyaları ilişkin davasının reddine dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220.maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....

            Davacı vekili dava dilekçesinde nitelik ve sayısını bildirdiği ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmiştir. Kural olarak düğün sırasında kadına takılan ziynetler kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardır. Davacı kadın davaya konu ziynet eşyalarının evi terk ederken zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispatlamadıkça bu talebi kabul edilemez....

              Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında;davacı yan gerek ikinci cevap dilekçesinde gerek itiraz duruşmasında açıkça beyan ettiği üzere kişisel eşyaların iadesi,olmazsa bedellerinin tahsili talebinde bulunmaktadır. Eldeki davada uyuşmazlık konusu olan husus ziynet-ev eşyası-çeyiz gibi kişisel eşyalar olup, uyuşmazlık konusu olmayan malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağından bu hususta mahkemece verilen ihtiyati tedbirlerin itirazen kaldırılmasına ilişkin ara kararın gerekçe ve neticesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

              Davacı kadın ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....

                UYAP Entegrasyonu