Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hakkında vazgeçme sayılamayacağı, dosyada bulunan düğün fotoğraflarında göre bilirkişi incelemesi yapılarak ziynet eşya için bilirkişi tarafından değer tespiti yapıldığı, tespit edilen değer üzerinden davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunduğu, buna göre, davacının, müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını alamadığı, keza çeyiz eşyalarını alamamış birinin ziynet eşyalarını alabilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının, davacının ziynetleri bozdurup kendi ailesine verdiği iddiası konusunda delil veya tanık bildirmediği, buna göre davalının bu iddiasının ispat edilemediği, bu kapsamda davacının düğünde takılan ziynet eşyalarını talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla ziynet eşya talebinin kabulüne, karar verilmiştir....

Davalının davaya konu ziynetlerinin varlığına ve davanın kabulüne dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas No, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....

GEREKÇE : İstinaf incelemesine ilişkin talepler ziynet ve kişisel eşya alacağı talebine yöneliktir. Tarafların boşanmalarına konu Uşak 2. Aile Mahkemesinin 2015/17- 665 sayılı dosyasının gerekçeli kararının incelenmesinde dosya davacısı olan Hatice Uğurlu'nun altınlarının elinden alınmasının davalı/k davacı kocaya kusur olarak verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bilirkişi raporu da dikkate alınarak ziynetler yönünden davanın kabulünde hatalı bir yön bulunmamıştır....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek haneden şiddete uğrayarak kovulduğunu, bu nedenle mehir ve çeyiz senedinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynetlerini geride bırakmak durumunda kaldığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafça alınıp ailesine teslim edildiğini, müvekkilinin kişisel eşyaları ve müşterek haneye getirdiği çeyizlerin de davalıda kaldığını belirterek mehir ve çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve düğünde takılan ziynetlerin kişisel eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinden kaynaklanan eşya ve ziynet bedeline yönelik olarak dava değerini 12.720,00 TL olarak ıslah etmiş, düğünde takılan ziynet ve kişisel...

Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05/05/2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının kendi isteğiyle müşterek haneyi terk ettiğini, davacının müşterek haneyi terk ederken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, bir kısım ziynet eşyalarınının ise evlilik birliği esnasında yapılan harcamalarda kullanıldığını, 30.10.1992 tarihli çeyiz eşya listesinde yer alan ziynetler dışındaki diğer eşyaların ise müşterek hanede kaldığını, ev sahibinin evi başka bir şahsa kiralarken bu eşyaları çöpe attığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacının ziynet ve çeyiz eşyalarına yönelik talebinin kısmen kabulü ile katılma alacağına yönelik talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin, ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yönünden ; Dosya kapsamından, davacı ile davalının 2008 yılında evlendikleri, 13.12.2012 tarihinde boşandıkları anlaşılmaktadır. Davada, eşler arasında ziynet eşya alacağı talep edilmektedir....

    Davalı; davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, örf adetleri gereği davacının tüm ziynet eşyalarını üzerinde taşıdığını, evden ayrılırken de tüm ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 7 adet 22 ayar cumhuriyet altını, 1 adet 22 ayar 90'lık (2,5'luk) altın, 1 adet 5 gram 14 ayar altın çerçevesi, 1 adet 4 gram 14 ayar küpe, 4 adet 13 gram 14 ayar yüzük, 1 adet 8 gram 22 ayar bilezik, 1 adet 11 gram 14 ayar bileklik, 5 adet 22 ayar çeyrek altın, 1 adet 14 gram 7 ayar bileklik çerçevesinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde 24/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen toplam 10.436,00 TL bedelin nakden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kişisel eşya niteliğinde olan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

      Davacı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı karşı davanın reddine, asıl davanın talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacı-k.davalı erkeğin dava dilekçesinde iadesini talep ettiği ziynet eşyalarının tamamının niteliği itibariyle kadına özgü ziynet eşyaları olduğunun açık olup, ziynetlere ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davalı-k.davacı kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanına aldığı ancak çeyrek altınları almadığı, bu nedenle kadının çeyrek altınların erkekte olduğu iddiasının tevsik edildiği, delil dilekçesinde bulunan düğün CD'sinin incelenmesinde tarafların düğünlerinde toplam yirmi adet çeyrek altın takıldığı, bunlardan altı tanesinin kadına, ondört tanesinin erkeğe takıldığının görüldüğü, çeyrek altın niteliği itibariyle kadına özgü bir ziynet eşyası olmadığı, bu nedenle mahkemece...

      Bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkeme gerekçeli kararında, davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet ve eşya talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet ve eşya alacağına ilişkin istek yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de; Davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı davası mahkemece kabul edilmiş, ancak kabul edilen ziynetler yönünden cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, iadesine karar verilen eşyaların neler olduğu yazılmamıştır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/151 KARAR NO : 2022/603 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇUMRA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2021/133 ESAS - 2021/485 KARAR DAVA KONUSU : Eşya ve Ziynet Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü....

        UYAP Entegrasyonu