Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece Davacı-Karşı Davalı tarafça davalı T1 ziynet eşyalarının bedelinin iadesine yönelik talebinin reddine, Davacı-Karşı Davalının evlilik birliği içerisinde biriktirildiği ve kişisel eşya olduğu iddia edilen 28 adet çeyrek bedelinin iadesine yönelik talebinin reddine, Davalı-Karşı Davacının, Davacı Karşı Davalıya ödenen nafakanın istirdatına yönelik talebinin reddine, Davalı Karşı Davacının evlilik birliği içerisinde biriktirildiği iddia olunan 28 adet çeyrek yönünden artık değere katılma alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır.Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının bir kısmının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmiştir. Ailenin ortak giderleri için davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir.Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....

    Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı, davalı tarafından beyan edilmiştir. Ailenin ortak giderleri için davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....

      Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Davalı, dava konusu ziynetlerin müşterek çocuk Tuğba Gökçe'nin beyin kanaması geçirmesi sebebiyle, tedavisi için bozdurulduğunu söylemiştir. İhtiyaçlar için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....

        eşyaları (şahsi/kişisel eşya) hakkında uzlaşmaya varıldığını, davacının mali istemlerinin olmadığını açıkça beyan ettiğini ve bu yönde verilen mahkeme kararının kesinleştiğini, davacının dilekçesinde cins ve değerini bildirdiği ve talep ettiği gibi 8 adet bilezik, 1 adet 22 ayar altın set, 6 adet çeyrek, alyans, yüzük gibi ziynet eşyası olmadığını, davacının boşanma davası öncesinde yazdığı veda mektubu ile evi terk ettiğini, tüm kişisel eşyalarını ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, bu durumu davacının bizzat, Akdağmadeni Cumhuriyet Başsavcılığı'nda vermiş olduğu ifadede ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, sakladığını ikrar ettiğini, tüm bunların sonucu olarak da normal koşullarda ziynet eşyalarının davacı taraf üzerinde olduğunun anlaşıldığını, kaldı ki işbu dosyaya konu boşanma protokolünde ve davacının duruşma beyanlarında davacının tüm kişisel eşyalarını aldığını beyan ettiğini ve 18/11/2019 tarihinde bütün eşyaların ve tazminat bedelinin teslimi gerçekleştiğini, davacının...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden husumetten reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıların çeyiz eşya senedi ile davacıya taahhüt ettiği dava dilekçesinde dökümleri yapılı bulunan ziynet ve eşyaları vermeyi taahhüt ettiğini, düğünden sonra davacının davalının ailesinin evine yerleştiği için eşyaların alınmadığını, ziynetlerin ise davalıların "ev yaptıracağız mecburuz, sana daha sonra tekrar alırız" diyerek 9 adet bileziği davacıdan zorla aldıklarını ve bir daha geri vermediklerini, geri kalan 4 tanesini ise davalı ......

          Mahkemece; davacının çeyiz eşyası ile ilgili talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının ziynet eşyası ile ilgili talebinin kısmen kabulü ile;16.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda değeri belirlenen ziynet eşyalarından 22 ayar 8 adet bileziğin 7 adet olarak diğer ziynet eşyalarının raporda belirtilen şekli ile davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde 19.685,00-TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir....

            Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Mahkemece dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalı tarafında, davacının rızası dışında elinden alındığı ve bozduruldğu kabul edilmiştir. Davalı da temyiz dilekçesinde, ziynet eşyalarının bir kısmının düğün borçları ve müşterek çocuğun ... giderleri için bozdurulduğunu, geriye kalan kısmınında davcı tarafından evden ayrılırken beraberinde götürüldüğünü kabul etmiştir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....

              Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Mahkemece dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalı tarafında, davacının rızası dışında elinden alındığı ve bozduruldğu kabul edilmiştir. Davalı da temyiz dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacının rızası ile ailenin ihtiyaçları için bozdurulduğunu kabul etmiştir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet, Çeyiz ve Kişisel Eşya Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından boşanma ve ziynet eşyası davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, ziynet alacağı davası ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.06.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                  UYAP Entegrasyonu