"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mahkemenin sabit kabul ettiği taraflara kusur olarak yüklenilen davranışlar, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde belirtilen ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu gerektirir nitelik ve yeterlilikte değildir. Terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır....
İtiraz dilekçesinde açıklanan 48 kalem eşya ise davalı tarafından kabul edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili ile davalının evlenirken, davacının ortak haneye bir kısım kişisel çeyiz eşyası getirdiğini, eşyalar ve takılarla ilgili eşya senedi düzenlendiğini belirterek, bu eşyaların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
ve eşya alacağı istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı çeyiz eşya senedinde belirtilen eşyaların ve ziynetlerin davalılar tarafından taahhüt edildiğini, ancak davacıya iade edilmediğini beyan ederek, çeyiz senedine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalılar savunmasında çeyiz eşya senedindeki 4 bileziğin, saat, küpe, yatak odası takımı ve elbise dolabının alındığını, 2 bilezik, buzdolabı ve çamaşır makinesinin alınmadığını, 4 bileziğin davacı ve davalı ...'...
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların mahkemenin 2018/421 Esas sayılı dosyası ile boşandıkları ve boşanmanın 13/12/2019 tarihinde kesinleştiği, böylelikle davacının ziynet eşyası alacağının muaccel hale geldiği görülmüştür. Talep edilen ziynet eşyalarının varlığı ve sayısının ispat yükü davacı tarafta olup, her türlü delille ispat edebilir. Davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu nitelik ve sayıda ki kişisel eşya niteliği taşıyan ziynet eşyalarının tarafların düğününde takıldığı yönündeki iddiası ile ilgili ispat yükü altında bulunmaktadır. İspat yükü üzerinde bulunan davacı dosyaya belge niteliğinde ki düğün fotoğraflarını sunduğu, ve tanık deliline dayandığı görülmüştür. Davacı ve davalı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar mahkemece dinlenmiş tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tanıkların beyanları alınmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Maddi-manevi tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet eşya bedelinin tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacı-davalı lehine hükmedilen tazminatları, altın alacağını, velayeti ve nafakaları istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı-davalı kadının asıl davada maddi-manevi tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet eşya bedeli yönünden istinaf talebinde bulunduğu halde 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile maddi-manevi tazminat ve nafaka yönünden 59,30 TL istinaf karar harcını yatırdığı, ziynet eşya bedeli yönünden 59,30 TL istinaf karar harcını yatırmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....
Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. 1- Ziynet eşyasına ilişkin hükmün temyiz itirazları yönünden; Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı koca veya kayınbabanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Mahkemece; "Dinlenen tanıklar, tüm dosya içeriği, taraf beyanları, bilirkişi raporu dikkate alındığında; tarafların mahkememizin 2020/718 Esas, 2022/146 karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği ve bu dosyadaki ziynet eşyası talebi yönünden tefrik kararı verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015 / 17417 Karar sayılı kararında “Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır denilmektedir. Türk Medeni Kanunu 220/1 maddesinde "Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya kişisel maldır" denilmektedir. Ziynet eşyalarının da kişisel mal olduğu açıktır. Dinlenen yeminli tanık beyanları ile sabit olduğu üzere davalı tarafından alınarak harcandığı tespit edilen ziynet eşyalarının davacıya iadesi, aynen iadesi mümkün olmaz ise maddi karşılığının davacıya iadesi gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur....