Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....

Temyiz Sebepleri 1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararı kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, velâyet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir. 2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla ziynet alacağının husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesinin ve bununla birlikte vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, kişisel ilişki, nafaka ve tazminat miktarları, reddedilen ziynet alacağı davası ve vekâlet ücreti yönünden kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Somut olayda dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kocanın, davacı kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğu, ayrı bir ev açmayarak ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın lehine 15.000,00 TL manevi ve 30.000,00 TL maddi tazminata, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk Haris'in velayetinin anneye verilmesine, Harun ve Hasan'ın velayetinin babaya verilmesine, velayeti anneye bırakılan Haris için 325,00 TL iştirak nafakasına, davacının ziynet alacağı ve kişisel eşya alacağı ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat, ziynet, kişisel eşya alacağı ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalı-davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davalı-davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davalı-davacı kadına aittir. Davalı-davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hakkında 2.000 TL nafaka ve 65.000 TL maddi-manevi tazminat ödemesine hükmedildiğini, mevcut şirketinin iflasından dolayı herhangi bir geliri bulunmadığını, ekonomik anlamda zor günler yaşadığını, ödeyecek gücü bulunmadığını, ziynet eşyalarının davacıyla birlikteliği sırasında beraber tamamının nakite dönüştürülerek kullanıldığını ve bahsi geçmeyen 8800 TL değerindeki pırlanta yüzük, 2 adet ödemesi tarafınca yapılan 6.520 TL değerindeki alyansların ve 19.300 TL değerindeki altın setin davacı tarafta kaldığını belirterek yerel mahkeme kararına itiraz ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1) ve kişisel eşya davasında davalı taraf, kabul edilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarına,kabul edilen ziynet eşya alacağına karşı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağı kısmen kabul edilerek eşya bedeli 19.780,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu hesaplama yapılırken talebe konu 4 adet bileziğin değeri de dikkate alınmıştır....

        ziynet ve çeyiz eşya davasının ispat edilemediği, ilk derece mahkemesince kadının kişisel ziynet ve çeyiz eşya davasının reddinin de toplanan delillere göre usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....

        Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Davacı dava dilekçesinde 21/01/2016 tarihinde taraflar arasında meydana gelen kavga,tartışma,darp neticesinde olayın ihbar üzerine emniyete intikal ettiğini,davacının ortak konuta gelen polis nezaretinde ayrıldığını,ziynet ve çeyiz eşyalarını almaksızın,eşyalarının tamamına yakınını evde bırakarak müşterek konuttan ayrıldığını ve kadın sığınma evine yerleştirildiğini,bu olaydan sonra ortak hayatın tesis edilmediğini,ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini,olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde ziynet eşya ve çeyiz eşya bedeli toplam 10.000,00 TL olarak gösterilmiştir ve harcı yatırılmıştır.HMK 119/2....

        Düğünde takılan ziynet eşyaları kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ve düğünde takıldığı iddia edilen ziynet eşyalarından 29 adet küçük altının ailenin ortak giderleri için harcandığı davalı-davacı tarafından kabul edilmiştir. Ailenin ortak giderleri için davalı-davacı tarafından bozdurulup harcanan ziynetlerin davacı-davalının rızası ile davalı-davacıya verildiğinin kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları ve para nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı-davalıda bulunması gereken ziynet eşyalarının ve paranın aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile harcanması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı-davalı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....

          Açıklanan sebeple kabul edilen çeyiz eşyası talebine yönelik müphem ve infazı mümkün bulunmayacak şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. 3-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ayrıca kişisel eşya talebinde bulunmuş, mahkemece bu istek hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamıştır. Davacı-karşı davalı kadına kişisel eşya isteğini açıklama (HMK m.31) ve bu isteğe ilişkin harcı (Harçlar Kanunu m.30-32) yatırması için süre verilmesi, sonucu uyarınca da bu istek hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu