Boşanma dava dosyasına ibraz edilen protokol ve verilen boşanma hükmü içeriği dikkate alındığında, boşanma dava dosyasında protokol hükümleri ve duruşma beyanları kapsamında kadın lehine sadece ziynet eşya bedeline hükmedildiği, kadının bunun dışındaki tüm kişisel eşya alacağı ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacaklarından feragat ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel eşya kapsamında çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili, tarafların birlikte sahip oldukları diğer eşyaların ise yarı bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı ve eşya iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşya bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili tarafından boşanma davasıyla birlikte açılan hükümle birlikte tefrik edilen dava dilekçesinde; müvekkilinin babasının evine ziyaret için gönderildiğini, davalının daha sonra geri dönme şeklinde söylemi üzerine kız kardeşinin evine sığındığını, çeyiz ve ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek, ziynet eşyaları nedeniyle 40.225,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, iddia edildiği kadar ziynet eşyası takılmadığını, ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, davacının altınları annesine verdiğini, çoğunlukla anne babasının oturduğu evdeki kasada muhafaza edildiğini, eşya parası verildiğinin gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İlk derece mahkemesinin ziynet eşyalarına ilişkin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının çeyiz eşyalarından kaynaklı talebine dair hüküm ile lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına dair istinaf başvurusu yönünden; Davacı-karşı davalı kişisel eşya talebinde çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı kadına düğünde takılan ve kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet eşyalarının bedellerinin iadesi istemine ilişkindir (TMK. Md 220- 226). Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Zira; tarafların, cenaze için davacının ailesinin yanına geldikleri, davalının, davacıyı ailesinin yanında bırakarak döndüğü ve devamında boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da kadın tarafından muhafaza edilmesinin asıl olduğu, birlikte cenaze için evden ayrılan çiftin ziynet eşyalarını evde bırakmalarının ya da bu eşyaların davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağana ters düştüğü, davacı tanıklarının, kadının cenazeye geldiğinde yanında bir çantayla geldiğini, ziynet veya başka bir eşya getirmediğini söyledikleri ancak ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olması dikkate alındığında kadın tarafından saklanması mümkün olduğundan; davacının, dava konusu ettiği tüm ziynet eşyaları ve paraların varlığını, bunların davalıda kaldığını ispat edemediği, davacı açıkça yemin deliline de dayanmadığından iddialarının ispatı açısından yemin teklifi de hatırlatılamamış olmakla davacının ziynet ve para...
Mahkemece; hayatın olağan akışına ve Yargıtay kararlarına göre ziynet eşyalarının taşınabilir eşyalardan olduğu, kadının zilyetliğinde olduğuna dair karine bulunduğu, davacının karinenin aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet ile eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, eşya davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....