Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen taz...t talepleri, ortak çocuk lehine hükmolunan nafaka miktarları ve kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, nafaka miktarları ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilebileceğinin mümkün bulunmasına göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2012 doğumlu ortak çocuk ... yararına takdir...
Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin üzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339)....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveyniyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Somut olayda, davacı babanın boşanma karar tarihinde Türkiye’de yaşadığı, yeniden evlendiği ve İsviçre’de yaşamaya başladığı, çocuğu yalnızca yaz aylarında görebildiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tazminat talebinin reddi ve nafaka miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat miktarı, velayet, nafaka ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kişisel ilişki, tazminat talebinin reddi ve nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı erkeğe güven sarsıcı davranışta bulunduğu vakıası kusur olarak yüklenilmişse de bu vakıanın kanıtlanmadığı, erkeğe kusur olarak yüklenilen evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği vakıasının ise davacı kadın tarafından dayanılmadığı, dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği bu itibarla boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan ve davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, yerinde...
Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Buna göre mahkemece yapılan düzenleme gereğince müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuklar yararına olduğu ve kişisel ilişki ile ilgili düzenlemelerin her zaman değiştirilebileceğinden davacı-davalının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı-davalının davalı-davacı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; Boşanma davalarında davanın kabul veya ret durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilir. Boşanma davasında talep edilen maddi ve manevi tazminat, nafaka boşanmanın fer'isi niteliğinde olup, ayrıca harca tabi olmadığından tazminat ve nafaka talebine ilişkin verilen karara göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayet ve kişisel ilişkinin geliştirilmesine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı anne tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuklardan ....oğumlu olup idrak çağında oldukları anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin.... Sözleşmesinin 3. ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir....
Müşterek çocuk Melike Elif ile baba ile kurulan kişisel ilişkide küçüğün menfaati, küçük ile babanın karşılıklı baba kız sevgisini yaşayabilmesi için yeterli ve uygundur. Yine babanın çocuklara yönelik kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir bir davranışı dosya kapsamında ispatlanamamıştır. Müşterek küçük çocuk Ela Deniz yönünden fiili durum ve kişisel ilişkinin her zaman yeniden düzenlenebileceği esas alınarak bulunduğu yaş gözetilmek suretiyle kişisel ilişki kurulması gerekirken terditli olarak 3 yaş ve sonrası için kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru görülmemiş ise de küçüğün inceleme tarihi itibariyle 3 yaşını doldurduğu hali hazırda ilk derece mahkemesince 3 yaş sonrası için düzenlenen kişisel ilişkinin kardeşler için aynı gün düzenlenmesi yeterli ve yaşına uygun olduğu anlaşıldığından hataya değinilmekle yetinilmiştir. Bu haliyle tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....