DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kişisel eşyadan kaynaklı alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynet eşyalarını iade edilmesi şartıyla davalı kocasına verdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda, kural olarak ispat yükü davacı kadındadır. Ancak, davalı koca cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur. Açıklanan bu savunma karşısında ispat yükü yer değiştirmiş olup, ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini davalı kocanın ispat etmesi gerekir....
Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04.03.2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Bu bağlamda davacı kadın; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Kişisel Eşyanın İadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının (kişisel malların) aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bedeli olan 18.000,00 TL'nin tahsiline ilişkindir....
amacıyla kadın tarafından dava açıldığını ve tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin kararın 23.05.2019 tarihinde kesinleştiğini, kadına, 15 adet tanesi 30-35 gram ağırlığında 22 ayar ... burma bilezik, 1 adet 160-170 gram ağırlığında 22 ayar altın set, 35 adet çeyrek altın, 2 adet kolye, 1.500,00 TL, 650,00 Euro nakit para, 1 adet alyans, 1 adet beş taş yüzük ve 1 çift küpe takıldığını, belirtilen bu ziynetlerin düğünden hemen sonra erkek tarafından alındığını ve evlilik birliği içerisinde alınan ev ve masraflar için kullanıldığını, sonradan kadına iade edilmediğini, belirtilen ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olduğunu ve kadına iade edilmesi gerektiğini, tarafların resmi nikah kıyılmadan önce dini nikah kıydıklarını, bunun sebebinin ise kadının eğitimine devam ettiği ve devletten burs alması olduğunu, tarafların arasında resmi nikah kıyılacak olması durumunda kadının bursunun kesileceğini, kadının, aldığı bu burs paralarını biriktirdiğini, kadının...
takılan ziynet eşyalarının, davalı tarafından banka kasasına konulmak üzere elinden alındığını ve bu ziynetleri hiç bir zaman kullanmadığını iddia etmiştir....
Mahkeme gerekçesinde, davacı Tarkan'ın bu paranın biriktirilen ve akrabalarından alınan borç para olduğu iddiasını ispat edemediği, ziynet eşyası bedelinin kadının kişisel malı olduğu yazılıdır. 10.000 TL para yatırıldığı tarih itibarıyla kural olarak edinilmiş mal niteliğinde olup bunun aksinin yani davalı Yasemin'in ziynetlerinin bozdurulmasından gelen kişisel mal niteliğindeki para olduğunun TMK'nun 6 ve 222. maddesi ne göre davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Mahkeme'nin ispat külfetini davacı tarafa yüklemesi doğru değildir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; kusur belirlemesi, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatların miktarları, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar, kişisel ilişki, ziynet eşyası alacağı ve yargılama giderleri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı cevap dilekçesinde talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin belirtilmediğini, ziynetlerinin gösterilen değerlerinin doğru olmadığını, talep edilen ziynet eşyalarından 1 adet bilezik, 2 adet bileklik, kolye-küpe ve bileklikten oluşan set takımı, zincirle birlikte tuğra kolye, 3 adet yüzük ve 3 adet çeyrek altının kendilerinde olduğunu beyanla bu ziynet eşyalarına yönelik davayı kabul ettiklerini beyan etmiş aşamalarda bilirkişi raporuna itiraz etmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada kişisel eşyanın iadesine ilişkin olarak açılmış gibi gözükse de davada davalı olarak bulunan müvekkillerinin eşlerden Dudu Akhan'ın babası ve amcası ve yine davacı olarak bulunan kişilerden biri de eşlerden T1 babası olduğunu, davada kişisel bir malın iadesinin talep edilmediğini, düğün masraflarına ilişkin harcamaların tazminat kapsamında istenildiğini, görev itirazında bulunulduğunu, davacılar tarafından istenilen değerlere bakıldığında bu değerlerin ikiye ayrıldığını, birincisinin düğün için yapılan masraflar olduğunu, ikincisinin de düğün sebebiyle geline bağışlanan altınlar olduğunu, davanın gelinin amcası ve babasına açılamayacağını yalnızca eşlerden biri olan Dudu Akhan'a açılabileceği, ziynet eşyaları hususunda bağıştan dönme işlemi olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olmadığı, davanın tarafları bağışlamayı yapan kişi ve eşyanın bağışlandığı kişi olabildiğini, eşlerin baba ve amcaları ya da akrabalarının davanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların yaklaşık 2 yıllık evli olduklarını, aralarında halen devam eden bir boşanma davası olduğunu, Yağmurca köyündeki anne ve babası ile birlikte yaşadığını, evden hiçbir ziynetini alamadan ayrıldığını, söz, nişan ve düğünde takılan toplam 23.550,00TL değerindeki ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını, müvekkilinin eşyalarını rızaen almak için aile efradı ve köy muhtarı ile birlikte gittiklerinde, müvekkiline dava konusu edilen yukarıda belirtilen ziynet eşyalarının geri verilmediğini, ancak ziynet eşyalarının halen davalıda bulunduğunu belirterek, ziynetlerin aynen...