Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının doğru olmadığını, dava dilekçesinde her ne kadar nişan ve düğünde takılan takıları ayrı ayrı yazmış ise de bu iddiasının doğru olmadığı, zira nişanda takılan takılar örf ve adet gereği düğün esnasında yeniden takıldığını, yani takıların düğün merasimi sırasında yeniden takılması bunların yeni ve ayrı bir takı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkilin annesinin ziynet eşyalarını koyabileceği bir çelik kasanın bulunmadığını, hatta tam tersine, davacı tarafın özellikle kendi babasından ziynet eşyalarını korumak iç in ziynet eşyalarını kendi teyzesi İlknur'un kasasında sakladığını söylediğini, bir kısım ziynet eşyalarının ve paraların davacının evlilikten önceki telefon borcuna ve düğünden sonra telefon alınmasına harcandığını, davacının düğünün hemen ertesi günü ziynet eşyalarının alındığını ileri sürdüğünü oysaki düğünden bir hafta sonra başka bir nişan töreninde ziynet eşyalarının...
Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2019/504- 2022/164 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı)|Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasında Kayseri 7.Aile Mahkemesinde görülen boşanma davası olduğunu, tarafların evlilik birliği içerisinde edindiği ve halen davalı adına kayıtlı bulunan Kayseri İi, Talas İlçesi, Talas Mahallesi, 418 ada 5 parsel, 2.kat, 6 no lu bağımsız bölümde kayıtlı bir konut, 34 XX 913 plakalı 2013 model Opel Astra marka bir araç, Ziraat Bankası A.Ş.de hesapta bulunan 25.000 TL para, davalının cüzdanında muhafaza ettiği 1000 Euro ve 1000 USD para ve yine kendi uhdesinde muhafaza...
İstinaf Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....
nin anne ve babası olan diğer davalıların evindeki kasada bulunduğunu, davalıların davacıya ait ziynet eşyalarını halen iade etmediklerini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, ziynet eşyalarının aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise şimdilik 10.000 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile bedel yönünden talebini 49.712 TL'ye yükseltmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının ziynet eşyalarını da yanına alarak müşterek evden ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava konusu edilen ziynet eşyalarının düğünden sonra davalı tarafından davacıdan alındığı ve bir daha geri verilmediği, ziynet eşyalarının davalının annesinin kasasında olduğu ve davacı tarafa iade edilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
bulunan ev, 1.000,00 TL'sinin ise, ortaya çıkacak menkul ve gayrimenkul diğer mal varlığına ilişkin bulunduğunu bildirmiş ve aynı dilekçede ziynet eşyalarına ait CD’nin olduğunu, belirtmek suretiyle ev eşyaları ile ziynet eşyalarına ait listeyi aynı dilekçeyle sunmuş, 15.09.2011 tarihli dilekçesiyle ve harcını yatırmak suretiyle 6 nolu bağımsız bölüm (ev) için 87,500,00 TL arttırmak suretiyle toplam 92.500,00 TL, ziynet eşyaları için 5.624,50 TL artırılarak 7.624,50 TL olarak isteğini ıslah etmiş ve bu miktarların hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir....
Bu sebeple ziynet alacağı talebinin reddi gerekirken mahkemece kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı-k.davacı kocanın ziynetin kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulü ile Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı-k.davacı kocanın kişisel ilişkiye ve ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf isteminin kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönünden Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kocanın sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı-k.davacı kocanın, tesis edilen kişisel ilişkiye ve ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Elazığ 3....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı kocanın kişisel ilişkiye ve ziynet alacağına faiz uygulamasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Elazığ 3....