Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının taşınmazın tapudaki ilk maliki (tespit maliki) olması ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri dikkate alındığında henüz tapu sicilinin oluşma aşamasındaki işlemlerden dolayı açıldığının anlaşıldığı, Hazinenin ise kanunun kendisine tanıdığı hakkı kullanarak dava açtığı ve kadastro tespitinin iptalini sağladığı, bu süreç içerisinde davacı tapunun oluşumunda doğrudan taraf olduğundan hatalı tespitten haberdar olup iyiniyetli olmadığı, taşınmazın senede dayalı tespit edilmediği ve eski tapu kaydı da olmadığına göre davacının tapu kütüğünün tutulmasından kaynaklı bir zararının oluşmadığı, aksi düşüldüğünde kadastro tespitindeki bütün hatalı tespitler nedeni ile Hazinenin sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği gibi, 3402 sayılı KK.nın 12. maddesindeki dava açma hakkının da bir amacı kalmayacağı gerekçesi ile davaın reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür....

    kaynaklı zemine uygulanma sorunun yaşandığı ve Kadastro Mahkemesince yok hükmünde kabul ettiği hukuksal durum dikkate alınarak değerlendirme ve yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki gerçek uyuşmazlığı çözer nitelikte gerekçe gösterilmeden usul ve kanuna aykırı karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin sorumluluğuna ilişkin davaların, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen kesin yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olduğundan, istek olmasa bile re'sen gözetilmesi gerekir. Görev ve kamu düzenine ilişkin bulunan kesin yetki kuralları, dava şartlarının bulunup bulunmadığının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, eldeki davanın tapu sicilinin bulunduğu ... İli, ... İlçesi’nin bağlı olduğu ... mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Suç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin TCK'nın 51, CMK'nın 231.maddeleri ve sanık lehine indirim hükümlerinin uygulanmamasına, katılanlar vekilinin ise eksik incelemeye, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargılama sürecindeki olumlu davranışı, kişisel ve sosyal ilişkileri, olayda tali kusurlu oluşu takdiri indirim nedeni sayılarak cezasından TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılan, adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında tayin olunan...

          Bunun yanı sıra, bahse konu taşınmazın tapu kaydı var olduğu halde fiilen böyle bir taşınmazın bulunmadığı tespit edilmiş ise de, hali hazırda kayıt iptal olunmamıştır ve kayıt malikinin arsa payı halen mevcuttur. Bu haliyle, taşınmazın tapu kaydı iptal olunmuş ve davacının her halükarda taşınmazda arsa payının hukuken de devam ettiği gözetilmeden tazminat hesabı yapılması hatalıdır....

          Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

            Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

              Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                  Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu