Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TCK'nın 136/1. maddesinin, “Bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.” şeklindeki gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği”nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir. Kişisel verilerin kaydedilmeden önce öğrenilmesi, hafızada tutulan kişisel verilerin başkalarına açıklanması, kişisel verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olunması, ancak TCK'nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir....

    TCK'nın 136/1. maddesinin, “Bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.” şeklindeki gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği”nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir. Kişisel verilerin kaydedilmeden önce öğrenilmesi, hafızada tutulan kişisel verilerin başkalarına açıklanması, kişisel verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olunması, ancak TCK'nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir....

      . - 261 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tapu iptal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar daha sonra 25/11/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 961.192,00.-TL olarak ıslah etmiş, arttırılan bedele de tapu iptal tarihinden itibaren faiz yükletilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 961.192,00.- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, bilirkişi raporunda belirlenen hisseler üzerinden davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ./... sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 70.000,00.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 27/10/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 147.976,32.-TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 147.976,32.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 16.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.05.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile diğer taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

            Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Dava konusu kıyı kenar çizgisine konu taşınmazın tesis kadastrosu sonrası oluştuğu, tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklı zararın bulunmadığı, tapu kaydı oluştuktan sonra Uzunçayır baraj gölü inşaasına başlandığı, 2016 yılında ise kıyı kenar şerhinin tapu kayıtlarına işlendiği, davanın tapu sicilinin tutulmasından dolayı uğranılan zarar kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının birlikte yaşadığı yeni eşi hakkında 2012,2013 yıllarında hırsızlık ve uyuşturucu suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına hükmedildiği, hali hazırda ilgili kişi hakkında herhangi bir soruşturma dosyası bulunmadığı, ilgili olayların taraflar evlenmeden önce gerçekleşmiş olduğu, dava dışı kişinin adli sicil arşiv kaydı bulunmasının şu aşamada çocukların gelişimini olumsuz etkilemeyeceği değerlendirilse bile mahkememizce dinlenen çocukların yatılı olarak annelerinde kalmak istemedikleri, annelerinin yeniden evlenmelerini kabullenemedikleri ve hala annenin yeni bir eşinin olduğu algısının henüz oturmadığı kanaatine varılmakla beraber değişen durum ve şartlara göre her zaman kişisel ilişkinin düzenlenmesi istenebileceğinden, çocukların üstün yararı gözetilerek davanın kabulü ile; davalı anne ile ortak çocuklar ... ve ... arasında her ayın 1. ve 3 Cumartesi günleri...

              Bir yönetmelik kuralına dava açıldıktan sonra, idarenin yeni yönetmelik çıkarma konusunda yetkisi bulunduğu açık olmakla birlikte, bu durum, idari yargı yerinin yargısal incelemesinde bulunan yönetmelik kuralı hakkında, hukuka uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmasına hukuken engel değildir. Aksi halde, idare bu şekilde yeni yönetmelik yürürlüğe koyarak, mevcut yönetmeliğin yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınmasına neden olacaktır. Ayrıca, davacılar şeklen değiştirilen her düzenlemeye karşı dava açmak zorunda bırakılarak, hak arama özgürlüğünün kullanılması da zorlaştırılacaktır....

                Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunun, nitelik itibarıyla kusursuz sorumluluk olduğu hususu gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız olarak tutulmuş olan kayıtlar nedeniyle doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan, tapu kütüğünün oluşumu aşamalarında kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün oluşturduğu kuşkusuzdur. TMK’nın 1007. maddesinde kabul edilip sorumluluğun doğabilmesi için ilk şart, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7. maddesinde sayılan ana ve yardımcı sicillerin Devlet tarafından tutulması için gerekli bir eylem veya işlemin bulunmasıdır....

                  Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, davanın anılan madde hükmü uyarınca Hazine yerine temsilcide yanılma sonucu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi, Devletin TMK'nın 1007. maddesi uyarıca tapu sicilinin hatalı tutulmasından doğan zararlardan sorumlu tutulabilmesi için sicilin hukuka aykırı olarak tutulması yeterli olmayıp, zararın da gerçekleşmesi gerekir. Tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarar gerçekleşmeden, Devlete başvurulması imkansızdır. Dava konusu somut olayda, tapu sicil görevlilerinin hatalı işlem yaptığı sabit olmakla beraber, davacının, dava dışı ... hakkında icra takibine devam ettiği, icra takip dosyasında alacaklının aciz vesikası isteme talebinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu