Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, ... 20.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı bulunmaktadır. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı ... Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca ... 20. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli ... 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 21.04.2011 gün ve 2010/5102-2011/4493 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 27.06.2011 gün ve 2011/6000-7618 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle, hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 15.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas No, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220.maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....

      T4 Dava : Tazminat (tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir İli, İvrindi İlçesi, Karaçepiş Köyü Çambağlar mevkiinde 193/51 parselin Mustafa Türkan adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın davacı müvekkilinin dedesi ile tapuda malik olarak gözüken tarafın dedesi arasında 1959 yılında yapılan haricen satım sözleşmesi ile davacı müvekkilinin ailesine geçtiğini, dava konusu taşınmazın ilk kadastro faaliyetinin 1998 yılında yapıldığını, satım sözleşmesine uygun olarak tutanak düzenlendiğini, ancak daha sonra tapu kayıtlarının ne şekilde davalının üzerine geçtiğine bir anlam veremediklerini, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu, tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın müvekkiline ödenmesi gerektiğini...

      ya satıldığını, bu kadar kısa süre içinde yapılan satışların kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, alıcıların iyi niyetli olmadıklarını, TMK 1023 maddesinin kötü niyetli kişileri korumadığını, TMK 1007 maddesinde tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumlu sayıldığını, yolsuz tescilin terkini için TMK 1027 ve tapu sicil tüzüğünün 85 maddesine göre taraf rızası olmayan hallerde sicildeki hatalı kayıtların ancak mahkeme kararıyla düzeltileceğini ileri sürerek dava konusu taşınmazdaki yolsuz tescil nedeniyle tapunun iptali ile tapu kaydı düzeltilerek taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar,davanın reddini savunmuşlar,davalı ... ise birleştirilerek görülen davasında taşınmaz kaydında bulunan '' yolsuz tescil '' şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir....

        tapusunun iptali nedeniyle tapu kütüğü tutulmasından kaynaklı olarak hazine aleyhine, dava değeri tespiti ancak bilirkişi marifetiyle mümkün olduğundan belirsiz alacak davası olarak tazminat davası açıldığı, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle üzerindeki müktesebatla birlikte bilirkişilerce tespit edilen bedel artırım hakkının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL'sinin Ordu Kadastro Mahkemesi'nin 2010/15 esas sayılı dosyasının 2013/214 karar sayılı kararının kesinleştiği 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu kapsamda davaya konu taşınmazın kredi ile alınıp alınmadığı, alınmış ise ödemelerin evlilik birliği içinde yapılıp yapılmadığı, davacının bu taşınmazdan kaynaklı edinilmiş mal katılma alacağı bulunup bulunmadığı, taşınmazın tamamen davalının kişisel malı olup olmadığı yargılamanın sonunda belirlenebilecektir. İlk derece mahkemesince Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, İvedikköy-İmar Mahallesi, 42239 Ada, 12 Parselde kayıtlı taşınmaz davalı adına kayıtlı olması halinde tapu kaydı üzerine üçüncü şahıslara rıza-i devir ve temlikinin önlenmesi için teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş olup ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasının reddi ara kararının usul ve yasalara uygun olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; Kayseri 4....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2018/38 2020/26 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Taraflar arasındaki Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

        Devletin "tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğuna" ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluk/ tehlike sorumluluğuna ilişkin kurallar uygulanır. Genel olarak MK.nun 1007.maddesine dayanan davalar, tapu malikleri ve lehine sahte tescil kararı verilen gerçek veya tüzel kişiler ile Hazine arasında görülür. Bir başka deyişle bu anlamda hakları çatışanlar arasında görülür. Dava, MK'nun 1007. maddesince Devletin sorumluluğuna dayalı bir dava olduğuna göre husumetin hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde "Tapu Sicil Müdürlüğü"nü hasım göstererek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediği kişinin "Tapu Sicil Müdürlüğü" değil, "Hazine" olduğu belirgindir. Durum bu olunca, davanın davalı olarak salt tapu sicil müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez....

          Hemen belirtilmelidir ki, TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” şeklindeki kanuni düzenlemenin bir gereği olarak uygulama ve öğretide kanunen özel bir zamanaşımı süresi öngörülmeyen alacak veya tazminat davaları 10 yıllık genel zamanaşımına tâbi tutulmuştur. Bu nedenle, eldeki davada tapu sicilinin tutulmasından doğduğu iddia edilen zararın tazmini istendiğine ve bu tazmini alacakla ilgili kanunda aksine bir hüküm bulunmadığına göre, bu zarar alacağının da, 6098 sayılı BK'nın 146. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğunun kabulü gerekir....

            UYAP Entegrasyonu