Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kalan davacılara ait taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK md.1007) istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanunu 1007. (eski M.K. 917.md.) maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." Hükmü amirdir. TMK 1007. maddede yer alan “Devletin sorumluluğunun oluşabilmesi için; tapu sicilinin tutulmasında sicil görevlisinin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olması, bu eylem veya işlem sonucunda bir zararın doğmuş olması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan Devletin sorumluluğunun mevzuatımız içerisinde yer alan kusursuz sorumluluk hallerinden biri olduğu doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir....

    Türk Özel Hukukunda kusura dayanmayan sorumluluk hallerinden birisi de Tapu sicilinin tutulmasından Devletin sorumluluğudur. Bu sorumluluğun niteliği ve somut olay yönünden değerlendirilmesine gelince; Devletin “tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğuna” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluk/tehlike sorumluluğuna ilişkin kurallar uygulanır. Taşınmazların tapu siciline kaydedilmesinde ve doğru sicillerin oluşturulmasında “Devletin sorumluluğu” o kadar önemlidir ki, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 917, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007.maddelerinde açıkça; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder” Hükmüne yer verilerek, bu sorumluluk yasal düzenleme altına alınmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 38. maddesi "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir"; sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ise; "tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur." hükümlerini içermektedir. Somut uyuşmazlıkta davacıların kök murisleri adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine, tapu memurunun kusurlu eylemi sonucunda (icra dosyası borçlusu ile davacıların kök murisi arasındaki isim benzerliği olması sebebi ile) haciz şerhi işlenmiş, ancak güncelleme işlemleri sırasında yapılan yanlışlığın farkına varılarak 10/04/2017 tarihinde tapu kaydına işlenen haciz şerhi, 07/06/2018 tarihinde terkin edilmiştir. Eş deyişle taşınmazın tapu kaydı davacıların elinden çıkmış değildir....

      Tapu sicilinin tutulmasından dolayı Devletin sorumluluğu TMK'nın 1007. maddede düzenlenmiştir.Anılan madde; " Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür " hükmünü taşımaktadır. 13. Taşınmazlar üzerindeki ayni hakkın herkese karşı ileri sürülebilmesi, taşınmaz üzerinde hak iktisap edecek kişilerin hakkın sahibi ve taşınmazın hukukî durumu hakkında bilgi sahibi olması ihtiyacı, taşınmaz üzerindeki ayni haklar bakımından devletin sorumluluğunda tutulan tapu siciliyle sağlanmıştır. Nitekim Tapu Sicil Tüzüğü'nün 4. maddesinde tapu sicilinin, taşınmaz mal ile üzerindeki hakların durumlarını göstermek üzere devletin sorumluluğu altında tescil ve açıklık ilkelerine göre tutulan sicil olduğu belirtilmiştir. 14. Tapu sicili kayıtlarının gerçek hak ve hukukî duruma uygun tutulması gerekir....

        Karar sayılı gönderme kararı ile mahkememize tevzi edilen ve eldeki esasa kaydı yapılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... kendisini maddi ve manevi zarara uğrattığını halen de uğratmaya devam ettiğini, davalı ... eyleminin olumsuz sicil kaydının yıllarca gündemde kalması amaçlı olduğunu, sistemi yanıltan sahte kayıtların silinmesi talebinin bulunduğunu, davalı ... kişisel verilerin korunmasına dair kanuna aykırı davrandığını belirterek davalı ... sistemi yanıltıcı olumsuz kayıtlarının düzeltilmesine, davalı ... haksız kötü niyetli eylemleri nedeni ile ...-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bilindiği gibi, kişisel haklar yalnızca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürebilir. Taşınmaz üzerinde doğan kişisel haklar da aynı niteliktedir. Borçlu bu taşınmazı üçüncü kişiye geçirirse kişisel hakkın üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilme olanağı bulunmadığı, borçludan borca aykırılıktan dolayı Borçlar Kanununun 96. Maddesine göre tazminat istenebilir. Taşınmazlarda mülkiyetin geçirilmesi değil yalnızca kullandırma, yararlandırma hakkı veren adi kira ve ürün kirası sözleşmelerinden kaynaklanan kişisel haklarda da durum böyledir. İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 1) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Davacı vekili, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davası açtığı, davacı adına tescilli bulunan ......

              ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir tapu kaydının, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip, söz konusu taşınmazda davacı ... adına kayıt oluşturulup oluşturulmadığının, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmasından, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10 .06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 4721 Sayılı TMK.' nun 1007.maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

                    UYAP Entegrasyonu