Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kişilik haklarına haksız saldırının men'i ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.9.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nin 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

      Davacılar, Kale Asliye Hukuk Hakimliği tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesi için olay yerine gittiklerinde, ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesine engel olan davalının etkili eylem ve hakarette bulunduğunu belirterek, uğradıkları manevi zararların ödetilmesini istemişlerdir. Davalı-karşı davacı ise, davacıların ihtiyati tedbir kararı uygulandığı sırada geçiş yolu üzerinde bulunmayan dut ağacını söktüklerini, dut ağacını kimin, neden söktüğünü sorduğunda, davacı-karşı davalılardan ...’ın kendisine küfür ettiğini, diğer davacı-karşı davalıların saldırısı nedeniyle yaralandığını belirterek, davacı-karşı davalıların haksız eylemleri nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir....

        Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

          Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bir hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

            Hal böyle olunca, kişilik haklarına saldırının ne şekilde oluştuğu açıklanmaksızın davanın tümden reddi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 18/02/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Talep eden ... San. Tic. Ltd. Şti. Tekstil Şti.'...

                  D.iş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırılarak ihtiyati tedbir kararı talep edildiğini ve söz konusu internet sitesine erişimin engellenmesine karar verildiğini, tespit dosyasından alınan raporda ilgili alan adının ... adına tescil edildiği, tescil iletişim bilgilerinde ... adresinin yer aldığının tespit edildiğini, davalının müvekkili şirketin tescilli "..." ibareli markasını hiçbir hak veya meşru bağlantısı olmaksızın ... adlı internet sitesinin alan adında ticari etki yaratacak şekilde kullanılmasının müvekkili marka haklarına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, ... 1. FSHHM'nin ... D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbirin devamına, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, önlenip yasaklanması, maddi durumun ortadan kaldırılması ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu